TEŞEKKÜRLER

Recep YAVUZ

6 yıl önce bilgi işlemcimiz, ‘söz uçar yazı kalır, Recep abi yazıklarını bir bloga yükleyelim’ demiş ve sağolsun bu yazıyı da okuduğunuz kişisel blogumu oluşturmuştu. Turizm enerjisi yüksek, sürekli hareketli dolayısı ile gündemi yoğun olan bir sektör. Haliyle sürekli olarak güncel konuların takip edilmesi, etüd edilmesi, tartışılması karara bağlanması gerekliliği var. Bunun için deneyimli ve konuya dair uzman kişilerin fikirlerinin öğrenilmesi ve sektör içinde paylaşılarak değerlendirilmesinin önemi çok ama çok büyük. Ancak itiraf edeyim turiste karşı cömertliğine söz kondurmayacağımız turizmciler tecrübe paylaşımı konusunda bir o kadar cimri ve ketumlar.

Bakın şöyle sektöre binlerce profesyonel yöneticinin olduğu turizm dünyamızda yazıp, çizen, konuşan , tartışan profesyonel sayısı 50 yi geçmez. Kimisi gerek görmediğinden, kimisi çalıştığı kurumun engellemesinden, kimisi derdini anlatacak edebiyata sahip olmadığından bu deneyimleri otel lobileri ile acenta ofislerinin içine hapsetmişlerdir.

Oysa turizme kazandırmak istediğimiz gençlerimizin ve turizmimizin ne kadar ihtiyacı var bu deneyimlere. Hele de yeni trendler karşısında kendisini güncel tutabilen, dış dünyayı siyasi ve ekonomik gelişmeleri günü gününe takip eden nice turizmcimizin o kıymetli tespitleri ne kadar da destek olurdu genç turizmcilere.

Bizler sağolsun Avni Hoca’nın o nefis yumuşak ama etkili uslubundan, Giray Ercenk’in bölgeye dair engin bilgisinden, Süleyman Dingil’in Toros tecrübelerinden, Hüseyin Çimrin’in Antalya sevdasından Kayhan Dörtlük’ün müze aşkından, neler öğrendik neler. Havva Hoca ile Fahri Hoca kültürü turizmin içine Altın Harflerle yerleştirip, Nevzat Çevik’te fotoğrafını çekince farkına vardı turizmciler zengin kültürümüzün. Buraya sığdıramayacağım daha onlarca derin ve engin abilerimiz ablalarımız var. Ama çoğu suskun…

Antalya turizmi henüz ergenlik çağında. Haliyle sancıları çok. Bu sancılı dönemlerde kulak vereceğimiz konuşanlarımız daha çok olmalı. Yoksa hep aynı yöntemlerle, aynı şeyleri söyleyen bir kaç kişinin kısıtlı dağarcığına hapsetmiş oluruz bizim ergeni.

Bu süreçte elimden geldiğince güncel konuları hazırlayıp blogumda okuyucularla paylaştım. Bugün itibarı ile 50 bin bireysel okuma gerçekleşmiş. 250 nin üzerinde sadece turizmi ilgilendiren konularda , doğrudan meraklısına yönelik makaleler hazırlarken, yurt içi ve yurt dışından ulaşabildiğim bütün kaynakları günlerce tarayıp doğruluğuna emin olduktan sonra paylaşmaya özen gösterdim. Emin olmadıklarımda rakamların resmi olmadığını özellikle belirttim. Özellikle istatistikler konusunda aşırı hassas olmaya ve kamuoyunu doğru bilgilendirmeye özen gösterdim. Çoğu kez sağolsun basın tarafından değerlendirilerek paylaşılan makaleler Türkiye gündeminde yer aldı.

Hafta içinde kaynakları ve verileri topladığım yazıları genellikle pazar sabahları erken saatlerde yazıyorum ve bloğuma koyuyorum. Bloga üye olanlar mail yolu ile bilgilendirilerek haberdar oluyorlar. Kimisi hemen mesaj atarak soru soruyor, ya da öneri de bulunuyor, kimisi övüyor, kimisi yeriyor. Hepsine saygı duymakla beraber makalelerin kişisel görüşlerim olduğunu zaten başlığın altına yazmıştım. Blog sayfam için herhangi reklam gelirim, veya ek kazanç durumum yok, bu yüzden özgürlüğün hakkını vererek yazıyorum.

Akıl hala baştayken, göz görüyor, parmaklar çalışıyorken yazmaya, görüp, duyup, okuyup, bizzat tecrübe ettiğim turizm konularını paylaşmaya devam edeceğim.

Okurlarıma, bloguma üye olan dostlarıma ve bu fikirle beni daha çok üretmeye ve çalışmaya teşvik eden Murat kardeşime TEŞEKKÜRLERİMLE….