Kurlar Yükleniyor...
articledummy

Bir Müze Hikâyesi

Kahire’nin tam kalbinde, Tahrir Meydanında yükselen görkemli taş bina, 1902 yılında kapılarını açtığında kimse onun bir gün yalnızca bir müze değil, aynı zamanda bir sembol olacağını bilmiyordu. O günden itibaren, Eski Mısır Müzesi yalnızca bir sergi salonu değil; firavunların fısıltılarının, Nilin kadim melodisinin ve altın sarayların parıltısının yankılandığı kutsal bir mekân haline geldi.

 

Yüz yılı aşkın süre boyunca, dünyanın dört bir yanından gelen gezginler bu müzenin kapısından içeri adım attığında, sanki zamanda geriye gidiyordu. Tutankhamunun altın maskesi göz kamaştırıyor, Ramsesin heykeli ziyaretçilerin üzerinden sessizce bakıyordu. Kraliyet mumyalarının arasında yürürken insan, tarihin derinliklerinde nefes alıyor gibiydi.

 

Ama zaman, en görkemli yapılara bile dokunur. Milyonlarca eserin yükü artık müzenin duvarlarına sığmaz oldu. Vitrinler taşmaya başladı, depolar doldu, dar koridorlar kalabalıkları karşılayamaz hale geldi. Kahirenin kalbinde yer alan bu eski hazine sandığı, artık Mısırın büyüklüğünü sergilemek için yeterli değildi.

 

İşte o zaman, büyük bir hayal kuruldu. Daha geniş, daha ihtişamlı, çağın tüm teknolojilerine sahip yeni bir müze inşa etme hayali Bu yalnızca bir binadan ibaret değildi. Bu, Mısırın mirasını dünyaya yeniden armağan etme projesiydi. Yüksek maliyetlere, uzun süren tartışmalara, yıllar süren inşaatlara rağmen bu hayal gerçekleşti. Piramitlerin gölgesinde, Gizada, dev bir tapınak gibi yükselen Grand Egyptian Museum doğdu.

 

Yeni müze yalnızca büyüklüğüyle değil, içinde sakladığı sırlarla da insanı hayran bırakıyor. İlk kez Tutankhamunun hazinesinin tamamı tek bir yerde sergileniyor. Geniş cam duvarlarından bakıldığında ise, insanlık tarihinin en görkemli anıtları olan piramitler, sanki müzenin bir uzantısıymış gibi görünüyor. Bu eşsiz manzara, geçmiş ile bugünü, taş ile camı, ebediyet ile anı birleştiriyor.

 

Kim derdi ki, tek binadan oluşan dünyanın en büyük müzesi, Avrupa’da , Amerika’da , Rusya’da ya da Çin’de değil, Mısır’da yapılacaktı. Bir ara on beş dakikanızı ayırıp internet ortamında izleyin derim.

 

Müze kadar önemli bir şey de, Tahrir Meydanındaki eski müze yıkılmadı. Çünkü o bina, yalnızca taş ve tuğladan ibaret değildi; milyonların hatırasını taşıyan bir bellekti. O yüzden korunarak, araştırmalar ve özel sergiler için yaşamaya devam ediyor. Eski müze bir hatıra defteri gibi, yeni müze ise bir gelecek manifestosu gibi Kahirenin iki yanında yan yana var oluyor.

 

Bugün Kahire, iki müzenin hikâyesini aynı anda anlatıyor. Bir yanda nostaljinin kokusunu taşıyan, dar koridorlarında hâlâgezginlerin ayak seslerinin yankılandığı Eski Mısır Müzesi Öte yanda cam duvarlarıyla göğe uzanan, dev galerilerinde firavunların görkemini yeniden canlandıran Grand Egyptian Museum

 

Bu, yalnızca iki binanın değil, aynı zamanda bir milletin geçmişten geleceğe yolculuğunun hikâyesi. Eski müze, kalbin en derin köşesinde saklanan bir anı; yeni müze ise göz kamaştıran bir rüya. İkisi bir araya geldiğinde Mısır, hem tarihini koruyor hem de onu dünyanın dört bir yanındaki insanlarla paylaşmaya devam ediyor.

 

Çünkü bazen bir müze, yalnızca taş duvarlar arasında saklanan eserlerden ibaret değildir. Bazen bir müze, bir milletin ruhunu, hayallerini ve gururunu taşır. Ve işte Kahirenin iki müzesi, bu ruhun, bu hayalin ve bu gururun iki farklı yüzüolarak dünyaya ışık saçıyor.

 

Piramit manzaralı dünyanın en büyük müzesinin kararı geniş katılımlı toplantılarda ortak mutabakat ile alındı. Çünkü şu anda Antalya’da olduğu gibi eski müzenin durumu ve yeni müzenin ne getireceği merak konusuydu. Ortak akılda bütün endişeler giderildi, eleştiriler değerlendirildi , tek bir cevapsız soru kalmadı.

Bugün Mısır’ın gururu ve dünyadaki prestiji olan müzeyi tam açılış gerçekleştiğinde günde 15.000 kiş ziyaret edecek. (Antalya müze ziyaretinin yaklaşık 10 katı) . Ortaya öylesine bir eser çıktı ki, dünya kamuoyunda bu turistik açıdan büyük çekim gücü oluşturan müzenin hemen yanı başındaki piramitlerin önüne geçmesi kuvvetle muhtemel.

 

Umarım aylardır içinde olduğumuz Mısır’da yaşanan bu örnek, bizim Müze tartışmalarına iyi bir örnek teşkil eder.

Yayın Tarihi
17.08.2025
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Yaklaşık 4 yıl önce Kahire de düzinelerce kral ve kraliçe mumyaların yeni müzeye taşınması milenyumuzun en büyük gösterilerden birini sayabiliriz. Canlı yayında yüzmilyonları bulan seyirci kitlesine ulaşan bu gösteri olimpiyat açılışlarından daha ihtişamlıydı...

Yücel Temirodaman 17.08.2025

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla