Sıcaklıkların ve Avrupa’da yaz tatillerinin başlaması dünya turizmini hareketlendirdi. Tatil moduna giren turisti ne seyahat giderlerinin artması, ne dünyadaki ekonomik ve siyasi dalgalanmalar yolundan alıkoyabiliyor. Her gün milyonlarca insan ellerinde bavulları, Havalimanlarında oradan oraya koşturuyorlar. Bugünlerde istikamet genellikle güneşli, denizli sıcak bölgeler, yani Akdeniz… Başlangıçta uygun zaman ve fırsatları bekleyen turistler, artık bir an önce rezervasyonlarını yaptırarak bavullarını hazırlamanın telaşındalar.
***
Antalya dünya turizminin en hareketli destinasyonlarından biri. En çok turist gelen iki aya girdik. Bu, temmuz başından beri çok bariz görünüyor. Bayram yoğunluğundan çıkan Turizm, Temmuzdan itibaren vites büyüttü ve ayın ilk 8 gününde olağanın da ötesinde gerçekleşen geliş sayıları ile temmuzun ilk haftasında 2019 yılını geride bıraktı. 1-8 temmuz arasında 2019 yılında yurt dışından 656.000 misafir gelirken, bu yıl aynı dönemde 668.000 misafir geldi. Bu trendin böyle devam edeceğini ve Temmuz ve Ağustos aylarında 5,5 milyon civarında turistin Antalya’ya geleceğini öngörüyorum.
1 GÜNDE 95 BİN TURİST
8 temmuz günü 95.450 turist sayısı ile son dört yılın havayolu ile en yüksek günlük geliş rakamına ulaştık. Bu sadece bu yılın rekoru değil, aynı zamanda yıllardan sonra ilk kez günlük gelişlerde 100 bine yaklaştık. 44 ülkeden gerçekleşen uçuşlarda Rusya ve Almanya yine başı çektiler. Pandemi ertesinde tarihinde günlük en yüksek ikinci turist sayısını yakalayan Antalya önümüzdeki cumartesi günü 100 bin rakamını aşabilir. Bugüne kadar kayıtlara geçen en yüksek günlük geliş 14 Temmuz 2019 günü 96.191 olmuştu.
***
Almanya’da yaz tatili henüz sadece 3 eyalette başladı, 13 eyalet kademeli olarak bu haftadan itibaren yaz tatiline geçiyor. Çocuklu ailelerin seyahate çıkacağı temmuz ayında tüm zamanların en yüksek rakamı gerçekleşecek gibi gözüküyor. Bu temmuza dikkat kesilelim!..
DOLULUKLAR % 90 ÜZERİNDE SEYREDİYOR
Gelişler yoğun olunca doluluklar da tatmin edecek bir hal alıyor. Otel doluluklarına bir kanaat oluşturması açısından öngörüler üzerinden bir göz atalım. Tek tek yüzlerce oteli arayamayacağımıza göre, elimizdeki geliş sayıları, kalış süreleri ve otel kapasitesi olmak üzere 3 veriden yola çıkarak tahmini bir doluluk oranı hesaplayabiliriz. Antalya’nın yatak kapasitesinin 650 bin olduğundan yola çıkalım. (bu rakam resmi değil, son dönemde ilave açılan otellerle 700 bine yaklaştığını söyleyebilirim) Temmuzun ilk haftasında günlük ortalama 80 bin geliş gerçekleşti. Gelenlerin kalış sürelerini ortalama 8 gün olarak alalım. Buna göre temmuzun ilk haftasında günlük 640.000 yatak ile % 98 lik bir doluluk gerçekleşti. Bu önümüzdeki haftalarda artarak devam edecek. Yani temmuzda tıka basa doluyuz. Yatak kapasitesini 700 bin olarak alsak bile bölgenin doluluğu % 90 ın üzerinde gerçekleşiyor. Bunun yanısıra yaz tatilinin başlaması ile birlikte konaklama süresinin 9-10 güne çıkacağını dolayısı ile otellerin silme dolacağını öngörebiliriz.
EKONOMİYE BÜYÜK KATKI
Sayılar önemli…geliş sayıları ve turizm geliri sadece Antalya için değil, ülkemiz için önemli, hem de çok. Pandemi ertesi turizmci savaş, deprem, fiyat artışları ve seçim süreciyle sezona durgun başlayınca, biraz karamsarlığa, biraz umutsuzluğa kapılmıştı. Neyse ki bu çok uzun sürmedi. Bayramda iç turizmle başlayan hareketlilik , dış turizmle hız artırarak devam ediyor.
İç ile başladık dış ile devam ediyoruz…
Ülke ekonomisine önemli bir döviz girdisi sağlayan, yüzbinlerce kişiye iş imkanı oluşturan ve 50 in üzerinde sektöre katkı veren Turizmin tekrar eski günlerine dönmesi tabii ki çok önemli. Bir o kadar önemli olan da bu yoğunluğun doğru yönetilebilmesi. Bir çok tatil ülkesinde personel eksikliğinden kaynaklanan sorunlar gün yüzüne çıkmaya başladı. Yakında havalimanlarında bekletilen, gittiği her yerde uzun kuyruklara maruz kalan tatilcilerin isyanlarını daha sık duyarız. Bu yıl Tatil ülkeleri sadece fiyat değil, hizmet yarışında da rekabet içinde olacaklar.
Turist uçağa bindiği günden itibaren, dönüş günündeki transferine kadar her şeyin kusursuz olmasını bekler. Kendisi için yılın en değerli günlerinin heba olmasını istemez. Bu yüzden milyonlarca turistin geleceği önümüzdeki aylarda bizi de zor ve önemli bir sınav bekliyor.
Bugüne kadar başardık, yine başaracağız…