Ah şu biz çılgın Türkler!

Son günlerde yaşadığım ilginç birkaç olay millet olarak diğerlerine göre alışılmadık sıra dışı özelliklerimizi yeniden hatırlamama neden oldu. Bu sebeple bu hafta sadece bize has olduğunu düşündüğüm tavır ve davranışlarından aklıma gelenler ile internette bulabildiklerimi derleyip aşağıya yazdım. Sizin de aklına gelenleriniz varsa lütfen bu yazının altına yazınız.

50. Açıkta bulunan kabloda elektrik var mı diye elle kontrol etmek, üstelik bunu yaparken parmak uçlarımızı ıslatarak yapmak.
50. Tüp değişimlerinde tüpte kaçak olup olmadığını anlamak için çakmak ile kontrol etmek.
50. Kullanmış olduğu ıslak mendili çöpe atmayıp, bu kullanılmış bez ile ayakkabı yada masa gibi ilave şeyleri temizlemek
50. Bir kapıdan çıkarken kibarlık olması sebebiyle yanındakine yol verip önce sen diye ısrarcı olurken, aynı şeyi trafikte göstermeyip önceliğin kendinde olduğunu düşünerek hareket etmek.
50. Misafirlikte ne kadar oturulursa oturulsun “Bunu saymayız yine bekleriz” diye uğurlamak.
50. Misafirliğe gelenlere ev halkının sıra ile ve tek tek “Nasılsın iyimisin?” diye sormak. Az evvel sorulan bu sorunu cevabını duymasına rağmen sıra kendisine gelidiğinde aynı soruları tekrar tekrar sormak.
50. Bu uğurlama esnasında saatlerce içerde oturulmasına rağmen kapı önünde dakikalarca konuşmak.
50. Yoldan geçen çirkin yada ilgi çekici giyinmiş biri geçtiğinde yanındaki arkadaşına “Bak senin ki geçiyor” demek.
50. Evin deki odalarından bir tanesini “Misafir Odası” olarak ayırmak ve bu odadaki eşyaları yılda sadece belki bir kaç kez kullanmak.
50. Yabancı birini gördüğümüzde bağırarak konuşmak ve böylece yabancı dil konuştuğumuzu zannetmek.
50. Uyuyan birine sulu şakalar yapmak. (Kulağına çöp sokmak, ayağını gıdıklamak, su damlatmak vs)
50. Kapı çalındığında “kim o” sorusuna “beeen” diye cevap vermek.
50. Açılan kapı sesi duyduğunda “sen misin?” diye seslenmek.
50. “Yok” denildiğinde, “hiç mi yok?” diye ısrarcı olmak.
50. Ev telefonundan aradığımız kişilere “evde misin?” diye sormak.
50. Anahtarı içerde unuttuğumuzda çilingire para vermek yerine pencereden veya balkondan içeriye girmeye çalışmak, daha da kötüsü bunu küçük bir çocuğa yaptırmaya çalışmak.
50. Erkeklerin göbekleri hakkında “türk kası”, “şekerpare”, “balkon”, “çay sehpası” gibi yorumlar yaparak sevimli göstermeye çalışmak.
50. Umumi tuvalet kapılarının arkalarına mesajlar yazmak. Özellikle “tosun” ile ilgili mesajlar bırakmak.
50. Haftalarca diş fırçalamamasına rağmen dişçiye giderken kokmasın diye fırçalamak.
50. Adres sorulduğunda bilmese dahi tahminde bulunmakay çalışmak ve genellikle de bu sebeple yanlış tarif etmek.
50. Bozulan elektronik aletlerin vurarak tamir olacağına inanmak.
50. Taze dökülmüş bezon zemin gördüğünde ayakkabıyla iz bırakmak veya yazı yazmak.
50. Telefonla konuşurken önünde bulunan kağıdı, gazeteyi veya broşürü anlamsızca karalamak.
50. Ayrıldığı sevgilisini “benden daha iyilerine layıksın” diye teselli etmek.
50. Gelin, görümce, kaynana, elti kıskançlıkları ve anlaşmazlıkları.
50. Hiç bir zaman kullanılmamasına rağmen genç kızların çeyizlerine “elaleme ne der?” diyerek enteresan eşyalar koymak (danteller, tüylü terlik, kenarı dantelli havlu, damat traş takımı vs)
50. Her türlü elektronik eşyanın üzerine “dantel örtü” koymak.
50. Maaşından kat kat fazla cep telefonu satın almak ve bunu her çıkan yeni modelde yenilemek.
50. Şampuan ve bulaşık deterjanının dibinde az kaldığında içine su katıp, fazlalaştırarak kullanarak ziyan etmemek.
50. Araba arkalarına ilginç yazılar yazmak. Örnek “Bizi çekemediler halat koptu”
50. Bitmek üzere olan ketçap veya mayonez kutusunun dibine vurarak çıkartmaya çalışmak.
50. Çay bittiğinde kaşığı ters kapatarak “bir daha içmeyeceğim mesajı vermek”
50. Otobüste, vapurda başkasının elindeki gazeteyi kafayı uzatarak okumak.
50. Eski gazeteleri cam silmek için kullanmak.
50. Dondurma kutusunda sarmak saklamak.
50. Sarı ışığı yeşil gibi görüp kornaya basarak öndekini hareket etmiyor diye uyarmak.
50. Arabanın kül tablasını yola boşaltmak,
50. İçtiği sigaranını izmaritini yere atmak ve üzerine basmak
50. Araba da yediği meyvenin kabuğunu torbasıyla sokağa atmak.
50. Bitmiş pili ovalayarak veya ısıtarak daha fazla kullanmaya çalışmak.
50. “Benim dedeme bir zamanlar buraları bedava vermişler almamış” ya da “bir zamanlar buraları dutluktu” türü hikayeler anlatmak.
50. Araba kullanırken sol kolunu sürekli dışarda tutacak şekilde ve yan oturarak tek elle araç kullanmak.
50. Ayakkabılarını giymesi kolay oluyor diye “arkalarına basarak” giymek.
50. “Ağlamak esnaflığın şanından dır. Ağlamazsan kazancının bereketi kaçar” diye garip tavsiyeler de bulunmak.
50. Ufak çocuğumuza eve misafir geldiğinde “hadi oğlum göster amcana ....“ türü diyaloglar yapmak.
50. “Hocanın vurduğu yerde gül biter” diyerek, “eti senin, kemiği benim” sözüyle çocuğunu okula göndermek.
50. Kendisine mikrafon uzatıldığında yada bir soru sorulduğunda asla “bilmiyorum” dememek. Her konuda söyleyecek mutlaka bir kaç çift sözü olmak.
50.  Çiğnediği sakızı daha sonra tekrar kullanmak için burnunun ucu yada başındaki yazmanın üzerine yapıştırmak.
50. “Bastım başçavuşa tokadı” türü hayali askerlik anıları anlatmak.