PROF.DR. AHMET AKTAŞ’IN VİETNAM,LAOS,KAMBOÇYA GEZİ NOTLARI(8)

Sabah kahvaltı sonrası Laos’un başkenti olan Vientiane yolculuğuna başlayacağız.Gurup olarak tren garına geldik. Ben, aslına bakılırsa geri kalmış ülkenin garının da geri kalmış bir görünümde olacağını düşünürken, tam tersi bir şekilde düzgün, iyi organize edilmiş, görkemli bir yapı ile karşılaştım. Tren belirlenen saatte, rötar yapmadan istasyona girdi ve bizler rahat koltuklarımıza yerleştik.

Bir saatlik bir yolculuktan sonra Vientiane ulaştık. Yolculuğumuzda ilk olarak turistik bir kasaba olan Vang Vieng vardık. Burada 19. Yy. Çinli Ho’ya karşı bir savunma sığınağı olarak kullanılan Tham Jang mağarasını ziyaret ettik. 180 basamakla tırmanılması gereken mağaraya tırmanmayı tercih etmedim ve benim gibi birkaç kişi ile birlikte biz aşağıda arkadaşları bekledik.

Mağara ziyareti ardından Lao Lum köyünü ziyaret etmek amacıyla oldukça yüksek debisi olan, geniş yataklı Nam Song nehrinde tekne yolculuğumuz başladı. Teknelerde maksimum iki kişi bulunabiliyor. Üçüncü kişi ise tekneden sorumlu yerel insan. Bu tekneler arkadan motorlu ve cidden çok sürat yapabiliyorlar. Arkadaşların neşesine diyecek yoktu.

Tekne gezimizin ardından başkent Vientiane varışımızda öncelikle şehir turunu yapmaya başladık. Başkent oldukça geniş ve düz bir arazi üzerinde kurulmuş, etrafı dağlarla çevrili ve de alabildiğine yeşil örtülü, güzel bir şehir.

Şehirdeki ilk durağımız, dört ayrı geniş bulvarlarla çevrilmiş olan şehir anıtsal kapısını ziyaret oldu. Bu anıtsal kapı, Paris’teki anıtsal kapı özellikli ve mantığıyla inşa edilmiş olup, dört bir yandan geniş bulvarla donatılmış bulunmaktadır. Parlemento binasına uzanan bir ana yol ve onun kesiştiği oldukça büyük bir cumhuriyet meydanından oluşmaktadır.

Cumhuriyet meydanına paralel olarak inşa edilmiş görkemli Budist tapınağı ve tapınakla ilgili diğer binalar da görülmeğe değer mekanlardandı.

Bir gece başkentteki otelde kaldıktan sonra sabah erken saatte yola düştük. İlk işimiz yine erken saatte kalkacak olan Vientiane, Bangkok uçağına yetişmekti. Dört saatlik bir uçuştan sonra Tayland’ın başkenti Bangkok havalimanına vardık. Çıkış işlemleri ve pasaport kontrolünden sonra bizi bekleyen otobüsümüz ve rehberimizle tanıştık. Uzun bir kara yolculuğu sırasında yorgun ve uykusuz olan bizler, yol üzerinde bulunan bir milli park ziyareti ve ardından gece yarısına doğru Sae Kaeo yöresi denilen ve Tayland’ın kuzeyinde olup, Kamboçya sınırına yakin bir yöredeki otelimize yerleşiyoruz.

Yarın Kamboçya’dayız. Görüşmek üzere……