Turizm Bakanlığı kaldırılabilir ama…

Dr. MEHMET BAHAR

Rahmetli Recep Yazıcıoğlu kendisi de merkezden atanan biri olmasına ve merkezi yönetimi temsil etmesine rağmen yaptığı tüm konuşmalarında devletin ademi merkeziyetçilikten (merkezi yönetimden) kurtulup, yerinde yönetime geçilmesini yıllarca söyleyip durdu.

Bu söylemlerinin kendi başına açtığı sorunları da biliyoruz.

Valilik yaptığı dönemlerde elindeki yasal imkansızlıklara rağmen hayata geçirebildiği kadarıyla elde ettiği başarılar hala dillerimizde efsane olarak söylenmektedir.

Şüpheli ölümünün sebepleri arasında karşı çıktığı bu merkezi yönetim taraftarlarının sebep olduğu iddiaları da yer almaktadır.

Son günlerde Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası Kültür ve Turizm Bakanlığının fiilen ortadan kaldırılacağı, Kültür fonksiyonunun Milli Eğitim Bakanlığına devredileceği Turizmin de Maliye, Ekonomi ve Kalkınma Bakanlığına devredileceği konuşulmaktadır.

Yıllardır Turizm Bakanlığının sektörümüz için icra ettiği hayati fonksiyonları bilen biri olmama rağmen, bakanlığın bazı konularda aşılamaması veya sorunlarımızın gerçekten ne olduğunu anlamalarında çok uzak tutumları sebebiyle artık kangren haline gelmiş sorunları da düşündüğümüz de eğer bu kalkma sonucu bakanlığın hayati fonksiyonları merkezi yönetimden kurtulup, yerinde yönetimlere devredilirse çok da yanlış olmayacağı kanaatindeyim.

Bildiğiniz gibi turizm sektörü yaptığı faaliyetler sebebiyle 54’den fazla sektöre girdi sağlamakta ve değer yaratmaktadır.

Bu sebeple bu sektör çok iyi yönetilmelidir.

Gerek sağladığı istihdam, döviz girdisi ve ekonomik fayda gerekse ekonomideki çarpan etkisi sebebiyle yönetimi 6 ayda bir değişen bakan sebebiyle kendi koltuğundan bile emin olmayan bürokratlar tarafından yönetilmemesi gerekmektedir.

Bu yönetim anlayışının geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız krizler ve sorunlar karşısında hızlı karar alma da ve etkin mücadele de tüm iyi niyetlere ve desteğe rağmen ne kadar yetersiz ve etkisiz kaldığı hepimizce malumdur.

Hepinizin bildiği gibi “YÖNETİM” fonksiyonları; Planlama, Organizasyon, Yönetim (yürütme ve koordinasyon) ve Kontrol den oluşmaktadır.

Günümüzde işletmeler oluşan krizlere ani ve etkin çözümler oluşturabilmek, takım bilincinin artmasını sağlamak, hızlı karar almayı sağlamak ve bürokratik işlemleri minimize etmek hatta mümkünse kaldırmak için adına “kendi kendine yöneten ekipler” denilen çağdaş yönetim anlayışına geçmektedirler.

Bu yönetim tarzında daha önce merkezci yönetim tarafından kurallar belirlenip bunların uygulanmasına geçmek yerine yukarıda saydığım yönetim fonksiyonları ekip elemanları tarafından yapılmaktadır.

Yani kısaca “kendi kendine yöneten ekipler” belirli bir işi yaparken yapılacak işlerin planlanması, çıkan sorunların çözümü ve yaptıkları işi kontrol etme gibi işin başından sonuna tam bir sorumluluk ve yetkiyle çalışan ekiplerdir.

Bu ekiplerde liderden çok “mentor” kavramı vardır ve tam bir sorumluluk bilinciyle herkesin taşın altına eline koyma durumu mevcuttur.

Bu örnekten hareketle eğer turizm bakanlığı kaldırıldıktan sonra taşıdığı fonksiyonları başka ademi merkeziyetçi bakanlıklara devri yerine içinde tüm paydaşların yer aldığı, valilikten, belediyelere, sivil toplum kuruluşlarından, ticaret odalarına, üniversitelerden, toplum yararına çalışan kuruluşlara kadar bir oluşturulacak yapıya devredilmelidir.

Bu şekilde merkezi hazineden bölgelere ayrılacak paylar oluşturulacak şeffaf bir yapı ile o bölgenin en çok neye ve ivedi olarak ihtiyacı olduğunu en iyi bilen bir yapı tarafından kullanılabilmeli.

Bölgeyi ilgilendiren her türlü faaliyet oluşturulacak bu yapı tarafından planlanmalı, organize edilerek yönetilmeli ve kontrol edilmelidir.

Devlet sadece bu işlemlerde “MENTORLUK” fonksiyonunu icra etmeli ve zaman zaman sarf edilen kaynakların yerinde ve doğru kullanımı konusunda denetimler de bulunmalıdır.

Eğer bu başarılabilirse Turizm Bakanlığının kaldırılmasında bence bir sakınca yok.

Yok eğer konuşulduğu gibi mevcut yapı fesh edilerek değişik bakanlıklara devredilirse, bu haliyle iyi kötü yürüyen bir yapı da sona erdirilmiş olur.