Turizmin ve turizmcinin sesi

Turist gelecek hayaline kapılmayalım

Emin Demir

Artık tüm zamanların en kötü turizm yılı geride kaldı. 2021 yılına aşı haberleriyle umutlu girildi. Her ne kadar krizler nedeniyle ağzı yanan turizm sektörü yoğurdu üfleyerek yemeye başladıysa da umudunu yitirmedi, geleceğe umutla bakmaya devam ediyor.

Aşı haberleri tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sevinçle karşılandı ve ne zaman ulaşılacağını ise insanlar umutla beklemeye başladı.

Türkiye'ye aşı geldi, gelecek, eli kulağında dendi ve beklemenin ardından sonunda yetersiz de olsa aşılar geldi. Herkes hemen aşılanmaya başlanılacak diye umutlanırken bir de baktılar ki aşılar incelemelerden ancak 15 gün sora vurulmaya başlanılacak.

Gelen aşı ancak 1.5 milyon kişiye yetecek düzeyde. Ama yetkililer Mart ayına kadar 50 milyon aşının geleceğini söylüyorlar. Bir de Türk bilim adamlarının ürettiği aşınında Türkiye'ye geleceği söyleniyor. Eğer söylenen aşılar zamanında gelir ve aşılanması gereken kişiler aşılanırsa yavaş yavaş her şey normale döner.

Mart ayında aşıların tamamı gelecekmiş. Günde 1,5 - 2 milyon kişiye kadar aşı yapılacağı söyleniyor. Günde 2 milyon kişi aşılanırsa Türkiye'nin tamamı yani 80 milyonu 40 günde aşılanır. İkinci aşı 28 gün arayla vurulacak. Yani bir 40 günde bunun için zaman versek demek ki Türkiye'de bu hesapla Nisan ayındının sonunda aşılanma işlemleri tamamlanır.

Tabi beklenen aşılar zamanında gelir, aşılanma işlemleri denildiği gibi hızlı bir şekilde yapılırsa bu gerçekleşir. Almanya bile aynı nüfusa sahip olmasına rağmen aşılama işlemlerinin yıl sonuna kadar süreceğini ön görüyor. Eğer Türkiye denildiği kadar hızlı bir şekilde aşılama işlemini yapabilirse herhalde bu konuda ülkeler arasında dünya rekoru kırar.

Tabi bu sadece bir basit hesap. Bu hesabın ne kadarı gerçekleşir bilinmez. Dileğimiz gerçekleşir. Eğer aşılar zamanında gelir ve denildiği gibi aşılar yaygın bir şekilde insanlara vurulursa bunun olmaması için bir neden yok.

O zaman tüm sektörler rahat edecek, herkes normal hayatına dönebilecek.

Türkiye'nin turizmde kaynak pazarları Avrupa, Rusya aşılanmaya çok önem veriyorlar. Aşılama çalışmalarına da başladılar. Aşı olacak insanların çoğu evinde hapis kalmaktan, dışarıda dolaşamamaktan, bir yere oturup yemek yemek, bir şey içememekten müzdarip kaldıkları için bunları yapmak isteyecekler. Çok arzu ettiği tatiline çıkmak isteyecekler.

Kaynak pazarların insanları tatile çıkmaya hazır olacaklar ama onları kabul edecek turizm sektörü hazır olabilecek mi?

Otellerde çok fazla bir değişiklik yok. Tek sıkıntı eleman sıkıntısı. Çünkü çalışanlar sketörü çeşitli nedenlerden dolayı bir bir terk etti ve etmeye de devam ediyor. Tur operatörleri ve acenteler ise 2020 yılında yaşadıkları krizi atlatmışlarsa sorun yok. Ayakta kalanlar işlerine kaldıkları yerden devam edebililer.

Turistler 2020'de covid-19 nedeniyle tatile gelmedi. Son aylarda da yüksek vaka sayıları nedeniyle bir çok ülke vatandaşlarının Türkiye'ye gelişine izin vermedi.

Şimdi bu ülkelerin potansiyel tatilcileri aşı olduklarında Türkiye'e tatile gelmek isteyecekler. Ama onlara hizmet edecek olan turizm çalışanları önlemlerini almış olacaklar mı? Onlar öncelikli olarak aşı olabilecekler mi?

İşte bütün sorun bu. Eğer turizm çalışanları öncelikli olarak aşı olmazlarsa turist beklemek hayalcilik olur. Turist 2021'de öncelikle sağlık güvenliğini ön planda tutacak. Tatile gittiği ülkede hizmet edenlerin sağlıklarını da sorgulayacak.

Türkiye stratejik bir öneme sahip turizm sektörünün çalışanlarını da öncelikli olarak aşılamalı. Turizm sezonu başlamadan tüm turizm çalışanları aşı olmalı.

Yoksa boşuna turist gelecek hayaline kapılmayalım...