Gurbetçiler ,Expatlar ve diğerleri!

Ben bir “Gurbetçi” çocuğu olarak yetiştirildim.

1970 yılında henüz birkaç aylıkken ailem ile birlikte Hollanda ya göç etmişiz. Rahmetli Babam ilkokul 3 terk, ancak kendisini mutfakta yetiştirmiş olduğu için yabancı işçilere yemek yapmak üzere aşçı olarak büyük bir tekstil fabrikasında işe başlamış. Her Avrupa şehirlerinde olduğu gibi şehir merkezine ve istasyona yakın bir muhitte ev tutmuş ve biz tüm aile (5 çocuk anne/baba) oraya yerleşmişiz.

Çocukluğum ve gençliğim burada geçti. O zamanlar bizim sokakta ve gittiğimiz okulda çok fazla Türk yoktu. Fakat çok geçmeden bizim sokak Türk Sokağı oldu. Türkiye’nin her şehrinden büyük aileler yerleşmeye başladı. Ve neredeyse hepsi fabrika işçisi olarak çalışmaya gelmişlerdi.

Evimizin tam karşısında anaokulu vardı ve hepimiz o anaokuluna gidiyorduk. Sokağımızda az da olsa Hollandalı kalmıştı ancak onlarda oradaki en alt tabaka ve bizleri çok sevmezlerdi. Sürekli küfürler savurur ve gidin buradan pis Türkler diye bizi tehdit ederlerdi.

Türklerin çoğu Anadolu’nun kırsal kesiminden geldiği için uyum sağlamakta zorlanıyordu ve zaten uyum sağlamak ta istemiyorlardı. Benim ailem çok katı değildi ancak yine de geleneklerinden vaz geçmiyorlardı ve o şekilde yetiştirildim.

Halen ailem bugün aynı evde ve aynı sokakta yaşıyor ve sokaktaki birçok kişi aynı. Birinci neslin birçoğu, ne yazık ki kendi annem babam gibi vefat ettiler. Ancak 2. ve 3. nesil halen oradalar ve maalesef yaşam tarzlarında çok büyük bir değişiklik yok.

Çocukluğumda ve gençliğimde daima yabancı ülkede bir yabancı olduğumu ve onları ülkelerinde rahatsız ediyormuşuz gibi his ettim. Sonraları ilk başlarda olduğu gibi rahatsız etmeseler bile bu his hiçbir zaman yok olmadı bende. Bu yüzden bir an önce oradan gitmek kendi ülkemde yaşamak istiyordum ve bu yüzden otelcilik mesleğini seçip Türkiye ye dönüş yaptım.

Aldığum bu karardan hiçbir zaman pişman olmadım. Kardeşlerim halen orada yaşıyorlar ve hayatlarından memnunlar. Her iki mantaliteye sahip, gerektiği zaman bir Türk gerektiği zaman bir Hollandalı gibi olabiliyorlar.

Şimdilerde ise Expatlar var ve bunlar konuşuluyor. Tabi ki  o zamanki Gurbetçilerle hiçbir alakaları yok.  Expat, expatriate kelimesinin kısaltılmasıyla oluşmuş bir kelime olmakla beraber yabancı ülkede bulunan göçmen bireylere hizmet veren aracı firmaların yaptığı işe verilen isimdir. Nitelikli Göçmen olarak ta biliniyor. Yani, kendi ülkesinin dışında çalışan özellikle çok uluslu şirketler personelinin rotasyona tabi olanları.

Expat, doğduğu ya da vatandaşlığının bulunduğu ülke dışında, bir şirket, üniversite, hükümet veya sivil toplum kuruluşu tarafından belirlenen görevleri yerine getirmekle sorumludur. Hollanda da bilhassa Amsterdam ve Rotterdam da Türk Expat sayısı epey bir fazla ve hayatlarından oldukça memnunlar. Birçoğu ile tanışma ve sohbet etme fırsatım oldu.

Ve birde son günlerde Türkiye’nin her yerinde ve bilhassa Antalya da oluşmuş bir yabancı topluluğu var! Dışarı çıktığımız zaman yerliden çok yabancı görüyoruz artık. Ve nedense bu gerçekten tuhaf ve karmaşık hissettiriyor. Yıllar önce Hollanda da sokağımızdaki bize “Ülkene dön pis Türkler” diyen Hollandalılar geliyor aklıma.

Demek ki insan gerçekten kendi ülkesinde yabancıların arttığını gördüğü zaman rahatsız oluyormuş. Tabi ki gelme nedenleri şuandaki durumları çok farklı. Yerleşme nedenleri çok farklı. Ve Antalya’mız zaten yabancıya alışık diyoruz ama eminim benim gibi tuhaf hisseden oldukça fazla. Esnaf, AVM’ler ve Emlak sektörü bu durumdan oldukça memnun gözüküyor. Ancak bununla birlikte piyasalarda dengesizlikler oluştu.

Bu durum Ülkemizin faydasına mı zararına mı olacak hep birlikte göreceğiz!

Sevgiler,

Hediye Çete