“Görmek İstemeyene Anlatmak Zor, Ama Gerçekler Ortada…”
Turizm sektörünün içinde uzun yıllardır yer alan biri olarak, hep aynı cümlelerle karşılaşmaktan artık yorulduğumu söylemeliyim:
“Bu dernekler zaman kaybı…”
“Toplantıların bir faydası yok…”
“Kendi aralarında toplanıp eğleniyorlar…”
Ne yazık ki bu önyargılar, ülkemizde sivil toplum bilincinin hak ettiği yerde olmamasından kaynaklanıyor. Daha da acısı, bazen iyi niyetli olmayan yaklaşımlar nedeniyle **“körler sağırlar birbirini ağırlar” gibi küçümseyici ifadelerle değerli çalışmaların yok sayılması.
Oysa gerçek çok daha farklı ve çok daha güçlü.
Dernekler, bu sektörün görünmeyen motor gücüdür
POYD başta olmak üzere Skal, AKTOB ve benzeri kurumlar yalnızca sosyal etkinlik düzenleyen platformlar değildir.
Bunlar ,turizmin aklıdır, hafızasıdır, nabzıdır.
Bu derneklerin yaptığı çalışmalar; internetten, raporlardan veya duyumlardan değil, bizzat sahadan beslenen, sektörün mevcut sorun ve ihtiyaçlarına doğrudan dokunan çalışmalardır.
Birkaç örnek:
* Sektör gündeminin anlık takibi ve değerlendirilmesi
* Sorunlara ortak çözüm üretme mekanizmaları
* Otel ve destinasyon tanıtımına doğrudan katkı
* Eğitim, istihdam ve nitelikli iş gücü geliştirme çalışmaları
* Meslektaşlar arasında bilgi paylaşımı ve tecrübe aktarımı
* Sektör içi network’ün güçlendirilmesi
* Genç yöneticilere mentorluk sağlanması
Tüm bunlar turizmin bütününe fayda sağlayan, somut değeri olan çalışmalardır.
Patronlara seslenmek gerekirse…
Bazı işverenler bu dernekleri gereksiz görse de, aslında derneklerde aktif olan yöneticilerin çalıştığı oteller:
* Daha fazla konuşulur,
* Daha çok bilinir,
* Markalaşma yolunda daha hızlı ilerler,
* Sektörel gelişmeleri yakından takip eder,
* Güçlü bir network oluşturur.
Yani bu görünürlük ve bilgi akışı **doğrudan işletmeye değer katar. **
Bugün dünya turizm devleri, yöneticilerinin bu tür organizasyonlarda aktif olmasını teşvik ederken bizde hâlâ bu çalışmalar yanlış anlaşılabiliyor.
**Önyargı, gerçeklerin en büyük düşmanıdır**
Bir derneği eleştirmek kolaydır.
Zor olan, gerçekten ne yaptığını anlamaya çalışmaktır.
Kapılar açık…
Toplantılar açık…
Projeler ortada…
İsteyen gelir, dinler, gözlemler.
İsteyen öğrenir, katılır, katkı verir.
Ama bilmeden, araştırmadan, uzaktan eleştirmek kolaycılıktır.
Benim çağrım açık ve net:
Önyargı ile yaklaşmayın. Araştırın. Görün. Tanık olun.
Eğer yine ikna olmazsanız, bu da bir tercihtir.
Ama en azından eleştiriniz bilginin, değil önyargının ürünü olur.
Son olarak;
Sivil toplum gelişirse sektör gelişir.
POYD, Skal, AKTOB ve diğer tüm yapılar; bu sektörün daha güçlü, daha saygın, daha bilinçli olması için elinden geleni yapıyor.
Bugün yapılan çalışmaların değeri, belki yarın çok daha net anlaşılacak.
İnanmak istemeyen inanmasın; ama görmek isteyen için bu derneklerin değeri her gün daha da netleşiyor.
Kim görmek isterse gerçekler zaten ortada!