Uzun bir aradan sonra tekrar bir şeyler yazabildiğim için çok mutluyum. Öncelikle herkesin yeni yılını kutlar, sağlık, mutluluk ve güzellikler getirmesini dilerim. 2024 ün hüzünleri 2025’te mutluluklara dönüşmesini dilerim.
Bugüne kadar yurt içi, yurt dışı birçok seyahatim olmuştur ve her gittiğim yerde o bölgeye ait ilginç yerleri araştırır ve ziyaret ederim. Tabi ki henüz daha görmediğim ve görmek istediğim birçok yer var ve bunlardan bir tanesi de Antalya da bulunan Termessos idi.
1 Aralık Pazar günü oğlum ve arkadaşım ile birlikte Termessos a gitmeye karar verdik. Çok güzel güneşli bir gündü ve sonrasında bir hafta yağmur gösterdiği için bu şekilde değerlendirmek istedik. Acentecilik yaptığım dönemlerde misafirlere en çok sattığım turlardan bir tanesiydi TERMESSOS. Ve daima uyarımı yapardım. Belli bir noktaya kadar otobüs ile gidileceğini ve sonrasında yaklaşık 1000 metre yükseklikte bulunan amfi tiyatroya yürüyerek çıkılması gerektiğini söylerdim. Ancak buna değeceğini çünkü yürüyüş esnasında da MÖ 7.yüzyılda kurulmuş Antik kentin tadını çıkaracaklarını anlatırdım. Gerçekten de de 1150 metreye yürüyüşümüz esnasında çok etkilendik. Epey bir kalabalık vardı. İnsanlar kucaklarında bebekleri ile dağın tepesine çıkıyorlardı. Yaşlı insanlar dinlenerek çıkıyorlardı. Sanırım doğallığı bozmamak adına hiçbir şekilde hiçbir şeye dokunulmamış ve bu yüzden yürürken taşların aralarında kontrollü ve dikkatli adımlar atmak gerekiyordu. Sonunda en tepeye çıktık ve gerçekten inanılmaz bir manzara ile karşılaştık. İnsanı bir an, o zamanda dağın tepesine o yapıyı nasıl yapmışlar diye düşündürüyor. Tiyatro ‘yu hayranlıkla seyrettikten sonra yine aynı yoldan dönüş yoluna geçmiştik. Önümde kucağında birkaç aylık bebeği olan bir adam yürüyordu ve tam içimden inşallah bir şey olmaz diye geçirirken, bir anda ayağım kaydı ve 1,5-2 metre yükseklikten aşağıya antik taşların arasına, önce sırtımı ve sonra başımı vurarak düştüm ve bayıldım.
Gözlerimi açtığımda ilk önce karşımda gökyüzü ve dağın en tepesini gördüm, sonra korkudan yüzü bembeyaz olmuş oğlumu, arkadaşımı ve başka insanları gördüm. Düştüğüm taşların arasından beni alıp düz bir yere yatırmışlar ve ilk müdahaleyi yapmaya çalışıyorlardı. “Şansıma” orada bulunanlar arasında bir Doktor ve acil hemşiresi varmış ve sonuna kadar benimle ilgilendiler. Ancak yüksekte olduğumuz için telefonlar çekmiyordu. Bir şekilde birileri biraz aşağı, çeken bir yere inerek 112’yi arayabildi fakat Ambulansın o yüksekliğe çıkması imkansızdı. Bu arada başımdan aldığım darbe kanıyor ve şişiyor ve belim inanılmaz ağrıyordu. Yatarken korku içinde Ambulansın oraya nasıl çıkacağını, acaba helikopter mi gelecek diye düşündüğümü hatırlıyorum, ancak Helikopterin iniş yapabileceği hiçbir yer yoktu.
Yaklaşık 1,5-2 saat sonra AFAD ekibinin geldiğini duydum. 8 kişi gelmişlerdi ve beni hemen sert bir sedyenin üzerine yuvarlayıp iyice sardılar. Sonra 3 sol 3 sağ, ön ve arkada olmak üzere beni aşağı ambulansın olduğu yere indirdiler. Ambulans beni en yakın ve müsait doktor olduğu için Antalya Şehir Hastanesine götürdü ve orada kırık tespit edildiği için hemen ameliyata aldılar.
AFAD ı daima Televizyonda depremzedeleri kurtarırken izlemiştim ve tabi ki bir gün beni dağın tepesinden kurtaracakları, aklımın ucundan geçmezdi. Buradan AFAD a tekrar sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum ve müthiş organize çalışmaları için tebrik ediyorum.
Antalya Şehir Hastanesi hakkında, hep çok uzakta, çok gereksiz, çok büyük, vs. gibi olumsuz yorumlar duyuyordum ancak gerçekten 24 saat ameliyat kapasitesine sahip, çok iyi doktorların olduğu donanımlı bir hastane olduğunu gördüm. Kendine göre eksikleri vardı ancak Pazar gece yarısı başka bir hastanede bu kadar hızlı ameliyata alınamazdım diye düşünüyorum. Yine buradan beni ameliyat eden doktora ve ekibine teşekkür etmek istiyorum.
Veee TERMESSOS !! gerçekten çok etkileyici bir yer, ancak insan düşünmeden edemiyor. O gün yabancılardan çok kendi insanlarımız vardı ve çoluk çocuk aileleri ile yukarı tırmanıyorlardı. Bugüne kadar hiç mi kimse düşmemiş orada??? Hiçbir şekilde uyarı yok, alternatif bir yol yok, telefon çekmiyor, Ambulans yolu yok, Helikopter pisti yok… Yani Allah korusun orada düştüğünüz zaman veya kalp krizi geçirdiğiniz zaman veya daha kötü bir durum!! Kesinlikle kaderinizle baş başa kalıyorsunuz. Çünkü en hızlı yardım ancak 2 saatte gelebiliyor. Buradan yetkililere seslenmek istiyorum. Lütfen daha kötü bir şey olmadan bu konu ele alınsın.
Sizlere bu kez yaşadığım tatsız bir olayı anlatmak ve bazı konulara dikkat çekmek istedim.
“TERMESSOS SOS VERİYOR!”
Sevgiler,