Dünya genelinde ortalama %5 oranında büyüyen turizm sektörü, etkileşimde olduğu 60 civarında yan sektörle birlikte dünya ekonomisine yön vermeyi sürdürüyor. Turizm kamyonu romörkünde yakıttan, tarıma, bilişimden, tekstile onlarca sektörü yanında taşıyarak, her gittiği yere götürüyor. Bu sayede ekonomik büyümeyi hızlandırarak, aynı zamanda işsizlik kâbusuna da panzehir oluyor. Romörkteki en değerli hazine ise: "BARIŞ". Yaklaşık 180 ülkenin insanını, din, ırk, millet, kültür ayırım yapmadan aynı çatı altında buluşturan tek sektör olarak, turizmin dünya barışına katkısı dünya genelinde yapılan yüzlerce barış görüşmelerinden daha etkin ve sonuca odaklı duruyor. Yani Turizm varsa barış ya da barış varsa turizm dengesi kuruluyor.
Her din, her milletten insanların Sultanahmet’i, Ayasofya’yı, Eyfel’i, Machu Picchu’yu, Colosseum’u , Akropolis’i, Barcelona’yı sorunsuz ve barış içinde turizm şemsiyesi altında geziyor ve ortak paydada buluşabiliyor olması bunun açık bir kanıtı.
Dünya turizm örgütü (UNWTO)'nun verilerine göre 2016 yılında 1 milyar 300.000 kişi seyahat etti. Son yıllarda yaşanan birçok siyasi, ekonomik krize, onlarca doğal felaketlerine rağmen, insanların seyahat etmeyi yeme, içme, uyuma gibi temel ihtiyaçları olarak görmesi turizm hareketliliğinin her geçen gün artmasına, gelişmesine ve büyümesine yol açıyor. 2030 yılında 2 milyar kişinin tatile çıkacağı öngörülüyor. Yani yakın bir gelecekte dünyadaki her dört kişiden biri turist olacak.
İLK 10 DA OLMAMAMIZ AYIP OLUR…
Ülkemiz gerek doğal ve kültürel zenginlikleri, gerekse modern ve konforlu otelleri ve mükemmel hizmet anlayışı ile dünya turizm pastasından büyük pay almaya aday 10 turizm ülkesinden birisi. Bunun gerçekleşmemesi abesle iştigal olur ki, geçtiğimiz yıllarda dünya 6.'lığını test etmişliğimiz var. Çok yakın bir gelecekte bunun üzerine çıkmak işten bile değil. Bu da hızla artan genç nüfusumuza yeni ve kalıcı iş alternatifleri yaratarak ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlamakla birlikte, ülkemizin dış dünyada doğru olarak tanıtılmasına vesile olması açısından mükemmel bir fırsattır.
PROJELER PROJELER….
Bunun için yapmamız gereken sadece bu süreçte ortaya çıkan sorunları, eksiklikleri zamanında tespit edip bir an önce çözmek ve hız kesmeden büyümeyi sürdürmek olmalıdır. Bunun da yolu turizmin içindeki bireylerin sorumluluk üslenerek turizmi daha ileriye taşıyacak ve sorunları çözecek projeleri yaratarak yetkili kurumlara iletmek olmalıdır.
Hiçbir sektörde turizmde olduğu kadar Proje ve yeni konseptlere bu denli ihtiyaç yoktur. Zira bütün dünyaya hitap eden bir sektörün bütün insanların ihtiyaçlarına yanıt verecek çözümleri yaratması gerekir. Bu projelerin değerlendirilip hayata geçirilmesine vesile olmak Kültür Turizm Bakanlığının deneyimli uzmanlarına düşer…