Günlerdir yanan ormanlar içimizi dağlarken, yitip giden hayatların arkasından bakakaldık çaresizlik içinde. Ne acılar, ne kayıplar işlendi havada uçuşan küllerin arasına. Bu yangınlar yaşadığımız en büyük afetlerden biri olarak hem bizim, hem gelecek nesillerin hayatlarında derin izler bırakacak. Hayatını, evini, tarlasını, hayvanlarını kaybeden nice insan var. Allah bu afetten etkilenen herkesin yardımcısı olsun. Yeni bir hayat kurmak çok zaman alacak.
ORMANLAR YANARKEN, TURİSTLER GELİYORDU….
Bugünlerde gökyüzünde yağmur bulutları ararken yangın söndürme uçak ve helikopterlerinin izlerinin charter uçaklarının izlerine karıştığını gördüm sıklıkla. Bir yandan ormanlar söndürülmeye çalışılırken, bir yandan da gelen turistler karşılanıyordu. Turistler de mutlaka basından takip ettikleri görüntülerden çok etkilendiler. Tatil için rezervasyon yaptıkları ülkenin ormanları yanarken hem ülke, hem insanlar için duydukları endişeleri yakınen takip ettim. Turist olarak gelip, yangın söndürmeye katılmak isteyen Türkiye aşığı turist sayısı hiç te az değildi.
Avrupalılar orman yangınlarına aşina. Aynı anda İspanya’dan, Yunanistan’a bütün Akdeniz’de yangınların birbiri ardına başlaması ilk kez değildi. Yıllardır maruz kaldıkları yangınlar nedeni ile tedbirler ve söndürme konusunda oldukça tecrübeliler. Ve bu doğal afetin doğru yönetilmesiyle kısa sürede bertaraf edileceğini biliyorlar. Bu yüzden bölgeye tatil planlamış ve aylardır bugünü bekleyen turistler, bir an önce yangınların söndürülmesini ümit ederek tatil bölgelerine kavuşabilmeleri hayalini hiç kaybetmediler. Bununla birlikte yapılmış rezervasyonlarda tatil yapılacak bölge doğrudan tehdit altında değilse mücbir sebep oluşturmadığından tatilin iptal edilmesi hakkı bulunmuyor. Bu yüzden bugünlerde bir yanda ormanlarımız yanarken, bir yandan da turistler geliyordu. Temmuz ayında yaklaşık 1.800.000 turist gelirken, ilk 7 ayda Antalya yaklaşık 3 milyon 400 bin turisti ağırladı ve artık unutmak istediğimiz 2020 yılının toplam sayısına yaklaşmış oldu.
TÜRKİYE NEDEN KIRMIZI LİSTEDE?
Sanırım bu yılın turizm açısından en büyük hayal kırıklığı İngiltere’nin 12 Mayıs itibarı ile Türkiye’ye uçuşları kapatması oldu. Önceleri korona varyantlarının yayılmasına engel olması için yüyürlüğe konulduğu düşünülen Trafik lambası uygulamasının zamanla ülkelerdeki vaka sayılarına göre revize edileceği bekleniyordu. Ancak uygulamada Türkiye gibi sürekli kırmızda tutulan bazı ülkeler hayal kırıklığı yaşadılar. Örneğin 3 haftada bir yapılan güncellemelerde Türkiye’den daha fazla vaka olan bir çok ülkenin kırmızıdan sarıya, sarıdan yeşile dönüştürüldüğünü, Türkiye’nin ise Afganistan, Bangladeş, Brezilya, Şili gibi ülkeler ile aynı statüde tutulduğunu ve hatta bütün engellere rağmen Türkiye’ye geleceklerin dönüşlerindeki zorunlu 10 günlük otel karantina ücretinin 1750 Sterlinden, 2285 Sterline çıkarılması anlaşılır gibi değildir. İngiltere’nin özellikle Türkiye konusundaki bu tutumu hem kendi ülkesinde, hem turizm dünyasında oldukça garipsenmiştir. Dün yapılan güncellemede Delta virüsünün yayıldığı Hindistan bile kırmızı listeden sarıya alınırken, Türkiye’nin kırmızı listede tutulması akıl ve mantık ile çelişmektedir. Avrupa’dan Türkiye dışında hiçbir ülkenin bulunmadığı kırmızı listede Arjantin , Brezilya, Şili, Bangladeş, Küba, Kongo, Kenya, Nepal, Pakistan, Filipinler, Sudan, Srilanka, Tunus ve Uganda gibi Güney Amerika, Afrika ve Asya’dan 60 ülke bulunuyor.
Hâlihazırda Sarı listede 145, Yeşil listede 36 ülke bulunuyor. Listelere bakıp, ülkelerdeki vaka sayıları ve aşılanma oranları kıyaslandığında o kadar çok mantıksızlık görülüyor ki,’ bunun altında başka nedenler mi yatıyor?’diye düşünmemek elde değil.
*Mesela, John Hopkins üniversitesi verilerine göre 97.000 ölümün ve % 3,3 lük aşılanmanın olduğu İran nasıl sarı listeye girebiliyor?
*Aynı şekilde sadece % 1,2 aşılanmanın olduğu Irak ‘ta sarı listede yer alıyor.
*Halkının ancak %1,7 aşılanmış olan Ermenistan da sarı listede.
Birbiri ile çelişen o kadar veri var ki. Eğer bir bilgisayar bu verileri alıp sisteme girseydi Türkiye çoktan en azından sarı listede olur, Almanya’nın yüksek rizikolu ülke ilan ettiği Kıbrıs Rum Kesimi, İspanya, Portekiz, Hindistan ise kırmızı listeye alınırdı.
İNGİLİZLER NEREYE GİDİYOR?
Bu arada dünyada en çok tatil yapan ülkeler arasında bulunan İngiliz vatandaşları Delta varyantından kaynaklanan bütün olumsuz gelişmelere rağmen, gevşemelerin başlaması ile birlikte tatillerine yapmaya başladılar. Özellikle Akdeniz ülkelerini tercih eden İngilizler, Türkiye alternatifinin ortadan kalkması ile başta İspanya, Portekiz ve Yunanistan sahillerini doldurdular.
Akdeniz’deki en önemli 16 havalimanının iki aylık gelişlerine baktığımızda Haziran ve Temmuz ayında en az 900.000 İngiliz turistin Akdeniz bölgesinde tatil yaptığını görüyoruz. Bizim istatistiğini tutmadığımız diğer ülke ve diğer havalimanlarını da göz önünde bulundurursak iki ayda 1 milyon İngiliz turistin Akdeniz ülkelerinde tatil yaptığını öngörebiliriz. İngilizlerin öncelikli tercihi İspanya, Portekiz ve Yunanistan oldu.
İNGİLİZ TURİSTLER HAZİRAN TEMMUZ TOPLAM
İSPANYA 114.000 256.000 370.000
PORTEKİZ 187.000 55.000 242.000
YUNANİSTAN 52.000 134.000 186.000
GÜNEY KIBRIS 11.000 41.000 52.000
İTALYA 18.000 11.000 29.000
MISIR 9.900 7.800 17.700
HIRVATİSTAN 0 5.000 5.000
391.900 509.800 901.700
YİNE GELECEKLER….
Son yıllarda özellikle Ege ve Antalya için önemli hale gelen İngiliz pazarının tam yükselmek üzereyken bu şekilde engellenmesi bölgede 300-400 bin civarında İngiliz turistin kaybı anlamına geliyor. 2019 yılında ülkemize 2,5 milyon, korona gölgesinde geçen 2020 yılında ise 820.000 İngiliz turist gelmişti.
Bir sonraki güncellemenin Ağustos sonunda yapılacağından yola çıkarak, sezon sonuna yaklaşırken Türkiye’nin bu yıl için İngiliz turist almasının artık mümkün olmadığını düşünebiliriz. Ağustos sonunda yapılacak bir revize bile önemli bir yoğunluk sağlayamayacaktır.
Bu sene Antalya yerine Portekiz’e giden İngiliz turistleri seneye bekliyoruz…