Kurlar Yükleniyor...
articledummy

Hormonlu sezon

Turizme başladığım 80 li yılların sonunda büyüklerimiz ‘Rodos’un yatak kapasitesi Türkiye’nin tamamından daha fazla’ derlerdi. ‘Üzülmezdim’ desem yalan olur. Küçücük bir adanın Türkiye’nin tamamından fazla otele ve turiste sahip olmasını ne Antalya’ya, ne güzelim ülkeme kondurabiliyordum.

Çamyuva, Beldibi arasında mekik dokuduğum o yıllarda artıkneredeyse yeni yapılan her otele sevinir olmaya başlamıştım. Daha çok otel, daha çok turist demekti. Sağ olsun oteller dehiç geri kalmıyor, mantar gibi birbiri ardına bitiyorlardı.Turizmin genç yıldızı Antalya’nın nüfusu 375 bin, gelen turist sayısı 2,5 milyon civarındaydı o zamanlar.  

Aradan 35 yıl geçti. Resim şimdi çok ama çok farklı. Antalya Dünya Turizminin en önemli, en güçlü 10 markasından birihaline geldi. Pandemiden beri de Akdeniz’in lideri. 

Yaz döneminde günde 500.000 civarında turist, Antalya halkı ile birlikte yaşıyor, aynı havayı soluyor, aynı denize giriyor, aynı sokaklarda geziyor. Yılın yaklaşık 250 günü Antalya için bu yoğunlukta geçiyor. Yılsonunda gelen turist sayısı ise Antalya nüfusunun en az dört katına ulaşıyor. Bu arada her gün yarım milyon misafiri ağırlayarak dünyanın en misafirperver şehri olmuş olabiliriz. 

Haliyle bu kapasiteyi karşılayabilecek için konaklama imkânları gerekliydi. Bu zaten bu işin olmazsa olmazı. Ölçüyü kaçırmadan, doğayı rahatsız etmeden, kaliteli güzel tesislerle rakiplerin önüne geçip, o meşhur pastadan, o meşhur payı almak her zaman önemli bir hedefti.

Antalya bu konuda çok hızlı ilerledi ve Temmuz 2022 itibarı ile 2.157 konaklama tesisi ile 672.287 yatak kapasitesine ulaştı.

Bugün 640 km sahili olan Antalya’da neredeyse her 300 metreye bir otel düşüyor.

Bu yabana atılacak bir kapasite değil. Dünya turizm piyasasındaki rekabete fazlasıyla da yeterli. Zaten rekabet sadece otel ve yatak kapasitesi ile yapılmıyor. Daha önemli olan sadece tesis sayısını daha da artırmak değil, bu tesisleri yaz & kış doldurabilmek. Burada eksik kalıyoruz.

2022

TESİS

YATAK

ANTALYA

                      2.157

                 672.287

TÜRKİYE

                    18.142

              2.006.151

 

 

 

Antalya, hele 5 yıldızlı otel konusunda dünyanın çok çokönüne geçti. 2017 yılının 5 yıldızlı otel sıralamasında Londra (75), Dubai (61), New York (59) Paris (56), Miami (46) otel ile ilk 5 i oluştururken, Antalya’daki 5 yıldızlı otel sayısı oraların  5 mislini geçmişti. Ve 5 yıldız furyası hala devam ediyor.

 

BEYAZ FİLLERE DÖNMEYELİM

Geçtiğimiz 35 yıl içinde hızla büyüyen Antalya turizmi, beraberinde yeni tesislerin yapılmasını da zorunlu kıldı. O zamanlar büyüyebilmenin şartı, talebe cevap verecek tesisler yaratmaktı. Bu yapıldı ve hatta daha da öteye gidilerek bu işneredeyse otomatiğe balandı: talep artıkça, otel sayısı arttı, otel artıkça talep artırılmaya çalışıldı. Bu, sürekli birbirini tetikleyen süreçte zaman zaman kontrol kayboldu ve neredeyse yer, gök otel oldu. Ölçü bir hayli kaçmıştı sanki.Ancak krizli dönemlerde tek tük bile turisti mumla aradığımız zor günlerde bunun farkına varabildik. Büyük maliyetli ve belki daha kredisi bile ödenmemiş o güzelim şaşalı yatırımlarbirdenbire nasılda işe yaramaz beton yığınlarına dönüveriyorlardı. Hele hiçbir turistin gelmediği pandemi gibikrizli dönemlerde bölge büyük bir otel mezarlığından farksızdı.

    

HORMONLU SEZONLARA DİKKAT

Bu yıl çok ilginç bir sezondan geçiyoruz. Benim 35 yılda yaşadığım en ilginç sezon diyebilirim. Bütün dünya şaşkın!..Hazırlıksız yakalanılan bu sezonu kotarabilmekte zorlanıyorlar. Doğrularla yanlışlar, gerçeklerle ütopyalarbirbirine geçmiş durumda. Ne talepler gerçekçi, ne fiyatlar... Turist de, turizmci de ölçmede zorlanıyoruz. Tatiline ödediğiyüksek paraya inanamayan turist de var, ürününün ne kadar yüksek bir fiyatla talep gördüğüne şaşıran turizmci de.

Ne yeniden hareketlenen  pandemi, ne Rusya – Ukrayna savaşı, ne tatil fiyatlarının aşırı artması, ne havalimanlarındaki yoğunluk, ne de kendi ülkelerindeki hayat pahalılığı turistleri seyahatlerinden alıkoyabiliyor. 

İki yıldır dizginlenen seyahat arzusu bütün olumsuzluklara rağmen durdurulamıyor. İki aydır hergün en az 2,5 milyon insan tatile gidiyor.

Tabii ki bunun sıra dışı, istisnai bir nedeni var:

İnsanlar bedeli ne olursa olsun hafızalarındaki kabus gibi geçen pandemi günlerini güneşte eritip, denizin tuzlu suyuna bırakarak artık o günleri unutmak istiyorlar.

Şu anda yaşadığımızda bu psikolojinin sonucu oluşan suni talep. Aman böyle sezonlara dikkat edelim !... Bu sezonu ayrı bir yere koymak gerekir. Deniz hala dalgalı…  

Turizmde krizlere olduğu kadar, suni ve geçici yoğunluk yaşanan sezonlara da dikkat etmek gerekir. Krizlerdeki durgunluklar, hemen ertesindeki yoğunlukların da habercisidiraynı zamada. Aynı bu yıl yaşadığımız gibi.

Ancak, bu çok uzun süre böyle devam etmeyecek ve önümüzdeki dönemlerde her şey daha sağlıklı ve uzun soluklu devam etmek üzere eski dinginliğine dönecek. 

Bunu göz ardı etmemek ve adımlarımızı buna göre atmak,ömrümüzü uzatır. 

Ne hep iyi sezonlar olacak, ne de hep kötü sezonlar !.. Turizm tahterevalli gibi işte,   bir yükseleceğiz, bir alçalacağız… Yukarıdayken aşağıyı, aşağıdayken yukarıyı düşüneceğiz.Ama düşmeden!..

Bu bağlamda özellikle Antalya gibi otel yoğunluğu dünya ortalamasının çok üstünde olan bir şehirde yeni tesislerin yapılmasına ışık yakılması bana bu şartlarda çok elzem gözükmüyor. Hâlihazırda var olan onca tesisin doluluğu her gün tartışılırken, turizm türbülanstan henüz çıkamamışken ve daha kimse birkaç yıl sonrasını göremezken yeni tesislerin teşvik edilmesi ne kadar gerekli bilemiyorum? 

Kültür Turizm bakanlığı 21 Temmuz günü Resmi Gazetede yayınlanan duyurusu ile Antalya ili sınırlarındaki hazine arazilerinin otel yatırımına dönüşmesinin önünü açtı. Buna göre Antalya Kemer Çamyuva’da 1000 yataklı 5 yıldızlı bir otel veya tatil köyü, Tekirova’da 500 yataklı bir otel, Göynük’te 1000 yataklı 5 yıldızlı bir otel, Alanya Mahmutlar ’da 250 yataklı 5 yıldızlı Golf Oteli, Okurcalar’da 400 yataklı Golf tesisi, Emişbeleni’de 200 yataklı Golf tesisi, Belek’te 1200 yataklı 5 yıldızlı otel, Gazipaşa’da 4 veya 5 yıldızlı 700 şer yataklı 3 tesis için de ihale açıldı. Alanya ve Belek’tekilerin orman arazisi içinde olduğunu da göz ardı etmeyelim. 

10 YENİ OTEL, 6650 YATAK MI GELECEK?

Böylelikle günübirlik tesisler ve personel lojmanları hariç Antalya’ya 6650 yatak kapasiteli 10 yeni tesisin önü açılmış oluyor. Hani demiştim ya, o zamanlar yeni her bir otele seviniyorum diye, artık öyle değil… Doyuma ulaştığımızı ve biraz sindirme sürecine girmemiz gerektiğini düşünüyorum. 

Bunu vizyonsuzluk ve dar görüşlülük olarak görmeyin lütfen!Turizmin büyümesi, ancak sağlıklı büyümesi tabii ki benim de dileğim. Ama an itibarı ile hem daha uzun yıllar yetecek yatak kapasitemiz var, hem de sürekli S.O.S veren doğa ile birlikte büyüme zorunluğumuz. Çoğu sohbetimizde ‘artık çok otel yapıldı, yeter!’ serzenişindeki turizmcilerin sesi halaçınlıyor kulaklarımda. 

OTEL YERİNE BİYOSFER REZERV ALANI

Benim gönlümden geçen yeni otellerden ziyade, su kıtlığının, iklim değişikliğinin, kuraklığın, orman yangınlarının, su baskınlarının etrafımızı ağ gibi ördüğü günümüzde, doğası vetarihi ile övündüğümüz Antalya’nın yeni otellerden ziyade bir Biyosfer Rezerv alanına biran önce kavuşmasıdır. İnsanın doğa ile baş ederek iyi geçinmesi, böylelikle refah içinde ve uzun soluklu bir hayata kavuşması için oluşturulan Biyosfer Rezerv alanı ülkemizde sadece Artvin’in Camili köyünde oluşturuldu. Antalya bu hamle ile rakiplerinin çok çok önüne geçebilir. Turizm artık doğa ile birlikte düşünülüyor. Biz Alanya’ya 3 Golf tesisi planlarlarken, Venedik su kıtlığından dolayı turistlerin şişe suyu kullanmalarını yasaklandı, sadece şebeke suyu içebilecekler. 

Böyle belirsiz dönemlerde sağlıklı karar vermek çok kolay değil, birlikte düşünüp, tartışıp sonunda doğrusunu buluruz…

 

 

 

Yayın Tarihi
26.07.2022
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla