Kurlar Yükleniyor...
articledummy

Günümüzün Turizmi: Sistemler Çağı (Bölüm 2)

Değerli Turizm Okurları, 

 

Bir önceki yazımda bahsettiğim Zanaatkârlar Çağı’nı geride bırakalı aslında çok uzun zaman olmadı. Ancak aradan geçen yıllar, bize sadece zamanın değil, anlayışın da değiştiğini gösterdi. Şimdi karşımızda bambaşka bir dönem var: Sistemler Çağı. 

 

Teknoloji artık otelciliğin kalbinde! Artık tesisler dijital sistemler, otomasyonlar, CRM programları, çevrim içi eğitimler ve anlık performans raporlarıyla yönetiliyor. 

 

Evet, her şey artık daha planlı, daha ölçülebilir ve daha verimli. Olası risklerde ise kriz yönetimi çok daha kolay uygulanabiliyor. Fakat tüm bu sistemlerin içinde yavaş yavaş silinmeye başlayan bir şey var: insan dokunuşu,Yaratıcılık, sahiplik duygusu, ustalığın ruhu… 

 

Artık “işini seven personel” yerine “pozisyonuna uygun profiller”, 

“ustalık” yerine “standart operasyonlar”, 

“mentörlük” yerine ise “çevrim içi oryantasyonlar” var. 

Belki daha hızlıyız, belki daha verimliyiz… ama daha anlamlı mıyız? 

 

Eskiden bir misafirin adı hatırlandığında gözler parlar, gönüller kazanılırdı. Şimdi ise aynı duygu bir CRM ekranında “loyal guest” olarak karşımıza çıkıyor. Evet, teknoloji işleri kolaylaştırdı; fakat duyguyu sayılara dönüştürmek ne kadar doğru — özellikle de ülkemiz bu denli misafirperverliğiyle anılırken? 

 

Bugünün yöneticisi çoğu zaman “sistemi doğru çalıştırmakla” meşgul. Oysa unutmamak gerekir ki, sistemler insanların yerini almak için değil, yükünü hafifletmek için vardır. Yönetici, ekibini rakamlarla değil, ilhamla yönetebildiği ölçüde fark yaratır. Çünkü iyi bir sistem misafiri memnun eder; iyi bir insan ise misafiri unutturmaz. 

 

Zaman değişti, doğru. Fakat turizmin özünde hâlâ aynı sorunun cevabı aranıyor: 

 

“İnsana nasıl iyi hissettirilir?” 

 

Otel işletim sistemi doğru kullanıldığında büyük kolaylık sağlar; ancak insana dokunmadığı sürece yalnızca bir araç olarak kalır. Asıl mesele, sistemi yöneten insanların vizyonu ve duygusudur. 

 

Bir sistem mükemmel olabilir;ama “iyi hissettiren” bir deneyim hâlâ sadece insanın elindedir. 

Belki de yeni dönem, geçmişin ustalığı ile bugünün teknolojisini buluşturduğumuzda gerçek anlamını bulacak. 

Çünkü sistemleri mükemmel yapan kodlar değil, O sistemleri anlamla dolduran insanlardır. 

 

Şimdi bu yazıyı okuyan çoğu kişinin, 

“Eeee, o hizmeti istenilen insanlar sezonluk çalışıyor.” 

“Üç kuruş maaş alıyor.” 

“İstenilen kadar değer veriliyor mu?” 

gibi cümleler kurduğunu duyar gibiyim. 

 

Bence artık dönem çalışanların dönemi. 

Neden mi? 

 

Daha önce turizm haberlerinde, 

“Otel gibi lojmanlar yapılıyor,” 

“Tesislerde kalite yönetimi güçleniyor,” 

 “Şu otel Personellerine psikolog desteği veriliyor” gibi başlıklar duyar mıydınız? 

Şimdi on haberden en az biri çalışanlarla ilgili. 

 

Bunun birkaç sebebi var, ancak bana göre en önemlisi şu: 

Artık yatırımcılar, misafirlerine ne kadar iyi hizmet verebilirlerse o kadar çok kazanacaklarını biliyor. 

Böylesine yoğun bir rekabet ortamında kazanan, en iyi teknolojiye sahip olan değil; 

teknolojiyi insanla sentezleyebilen olacak. 

 

Bu yüzden inanıyorum ki, bugünün sistemi her ne kadar “Sistemler Çağı” olsa da, 

yakın gelecekte “Sistem + İnsan Çağı”, yani “Sistem İnsanı Çağı” olacaktır. 

 

Turizmle kalın. 

Yayın Tarihi
05.11.2025
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla