Kurlar Yükleniyor...
articledummy

Buz dağının görünmeyen kısmına hazır mıyız?

Değerli Turizm Okurları;

Uzun zamandır yazma fırsatım olmadı, ancak Antalya-Manavgat-Alanya ve çevre bölgeleri görme ayrıca yerel gazetelerini okuma fırsatım oldu. Okuduklarım ve gördüklerim altında çok ciddi bir tehlike yattığını düşünmekteyim.

Buz dağının görünmeyen kısmına hazır mıyız? Neden bu soruyu soruyorum diye düşünüyorsanız, şöyle açıklayayım.

Antalya ve çevresi gelirlerinin büyük bir kısmını turizmden kazanıyor. Turizm herkesin bildiği üzere farklı sektörlere de faydası dokunan özel ve önemli bir sektördür. Dolayısıyla turizm sektörü çalışanları kadar diğer sektör çalışanları da turizm sekteye uğradığında bu durumu çok ciddi bir şekilde hissediyor. Daha doğrusu hissetti bile. Bu süreçte birçok Aile bireyleri ve çocukları olumsuz şekilde etkilenmiş.

Son zamanlarda en çok gördüğüm başlıklar her gazetede hemen hemen aynı tarzda. Yol verme krizi kanlı bitti. Borcunu istedi, bir ölü var. Kirasını ödeyemeyen baba kendini yakmak istedi. Ekonomik kriz intihara sürükledi. Genç kız evinden kaçtı. Hele trafikteki sinir anından doğan olaylar bitmek bilmiyor. İş bulamayan mühendis …Vs Vs. Diye uzatabileceğim nice başlıklar.  Ekonomik gelir kötü ve daha da kötüye giderse bugünlerden daha kötü günleri göreceğiz demektir, diye düşünmekteyim.

(Yazacaklarım tüm ülkede zaten mevcut ancak bölgede yaşadığımız için buralardan bahsetmek isterim.)
Bölgede yaşayanların birbirlerine karşı hoşgörüsü, yardımseverlik duygusu, yaşama sevinci yok denecek kadar aza indirgenmiş durumda. Geleceğe zaten şüphe ile bakan gençlerin çoğu karamsarlık içeresinde ve …… meyilli. Aileyi geçindirmek zorunda olan aile reisleri süregelen zor zamanların ardından artık zorlukların altından kalkamaz duruma gelmiş. Zaten genetik olarak kötüyü çağıran bir millet olarak, yaşanan iyi olaylara dahi olumlu yaklaşamaz olmuşuz.

Evet son iki aydır güzel giden bir turizm yaşıyoruz. Tesisler dolu, her Pazar olmasa da çoğu pazarda güzel turist sayıları ülkemizi ziyaret ediyor. Ülkemiz ve yatırımcılar onca yıl sonra belki de ilk defa para kazanmaya başladı. Ancak yaralar o kadar büyük ki, bugün iş hayatı rutine ve normaline döndü diye diğer konular paspas altı yapılır ise, daha fazla çarpık büyüyen bir nesil, daha fazla intihar ve kavga haberleri bizlerle olacaktır. Bir başka bir haber der ki, yurtdışında bir şirket pandemi zamanında işçi çıkardığından, şimdi personel bulamıyor ve şu anda bazı uçuşları iptal etmek zorunda kalıyor. Belki de şu anda iptal edilen uçuşlardan dolayı, pandemi döneminde yapılan kriz yönetiminde kazanılan tutarların büyük bir kısmı, kaybedilmeye başlandı.
Evet kriz dönemlerinde kriz yönetimleri yapılmalı ama gerek devlet mercilerinde gerek şirketler kendi içerisinde kriz döneminin sonrasını da planlanmalı.

Konuyu dağıtmadan, ben aslında ne demek istiyorum. Evet bir kriz dönemi geçirdik ve etkileri hala sürmekte. Çocuklarımız etkilendi, Anne -Babalarımız etkilendi. Yatırımcılar, İşçiler, Memurlar, hep birlikte etkilendik hem de çok etkilendik. Bunun hem psikolojik hem de parasal yönde çok olumsuz etkilerini uzun yıllar hissedeceğiz gibi.

  İnsana yatırım hiçbir zaman kaybettirmez. İnsana yatırım yapmalıyız hem mesleki yönden hem de psikolojik yönden. Örneğin okullarda öğrencilerimize genel moral, motivasyon etkinlikleri düzenlenebilir ve söyleşiler yapılabilir. Şirketler kendi içerisinde kendi çalışanının ihtiyaçlarını karşılamak için alternatif yöntemler üretebilir. Aileler için ücretsiz psikolojik danışmanlık hizmetleri sunulabilir. Bugün yapılacak her eylem, şirketlere, devlete ek parasal yük getirebilir ancak şunu unutmayalım, bugün bunları göğüsleyemez isek, işte o buz dağının görünmeyen kısmına hazır mıyız? Ondan çok şüpheliyim!

Turizm ile Kalın.

 

Yayın Tarihi
17.07.2022
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla