Kurlar Yükleniyor...
articledummy

GELECEĞİN YOLUNA DÜNDEN ÇIKMALIYDIK

Değerli Turizm Okurları,
Konuma başlamadan önce birkaç cümle ile bir şeyler hatırlatmak isterim,
"Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir."
“Biz her şeyi gençliğe bırakacağız... Geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir.”
“Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz.”
Ülkemiz turizmde nice değerli insanlar yetiştirmiş ve turizmi bugün ki güçlü ve tercih edilen bir ülke haline getirmiştir. Bu yolları geçerken ne kadar doğrular ve yanlışlar yapıldı, bilemeyiz. Bu konuda tam doğru bir söz söylemek mümkün değil. Yollar engebelidir, çıkmak, yürümek zor iştir. Bu yolu yürürken bazı zamanlarda doğru yolu kaybetmek mümkündür. Ancak önemli olan yolun sonuna ulaşabilmektir. Peki yolumuz nedir? Yolumuz genç nesiller olarak ülke turizmini bugünden yarınlara daha iyi bir yere taşımak!
Gerçeği söylemek gerekirse bu konuda geçmişe göre daha şanslı olduğumuzu ve ülkemizin geçmişte turizme yapmış olduğu katkılardan dolayı amacımıza daha kolay ulaşabileceğimizi düşünmüştüm. Hani derler ya, Davulun sesi uzaktan hoş gelir. Tam o durumdaymışım. Asıl gerçekler yüzümüze vurulunca işimizin o kadar da kolay olmadığını hatta ve hatta dünden daha zor olduğunu anlamış oldum.
Geçen hafta Alanya bölgesinde turizm liselerini ve üniversitesini ziyaret etme şansım oldu. Öğretmenlerimiz ve idarecilerimizin değerli görüşlerini özenle dinledim. Bakın bakalım turizme yeni nesil yetiştirmeye çalışan o değerli insanlar ne durumda. (Normalde yüzde olarak bir bilgi vermek isterdim fakat sürçülisan etmemek adına belirtmek istemedim. Durumlar vahim halde!)
Okullarımız zaten pandemiden dolayı çok ciddi bir kayıp yaşamış, uzaktan eğitimden sonra eğitime dönüş yapan öğrenci sayısı ciddi bir darbe almış durumda. Gelenlerin bir kısmı ise isteksiz bir şekilde öğrenim görüyor, zaten geriye istekle azimle okuyan çok fazla öğrenci kalmıyor.
Hatırlarım, bizler turizm lisesini kazandıktan sonra bir de mülakattan geçmek zorunda kalıyorduk. Değerli öğretmenlerimiz mülakatta turizme kim daha fazla faydalı olabilir diye bakıyorlar ve ona göre karar veriyorlardı. Bunun asıl sebeplerinden kontenjan fazlası olmasıydı. Şimdi ise kontenjan dolmuyor hatta bazı sınıflar açılamıyor bile. Bu durum tüm ülkede hem liselerde hem de üniversitelerde mevcutmuş. Gençlerin turizm okullarına talep verilerine bakarsak; bu durum kısa zaman içerisinde değişmez ise birçok eğitim kurumu kapanma noktasına bile gelebilir.
Diğer bir konu ise öğrenci sayısı düştükçe okullara yapılan ödenekler de düşüyor, yani artan maliyetlere baktığımızda daha da az bir ödenek ile eğitim verilmeye çalışılıyor. Bu durum öğrencilerin daha az uygulama ve örnek görmesi demek oluyor. Daha az uygulama yapmak, öğrencinin iş hayatına atıldığında daha fazla efor sarf etmesini gerektiriyor. Peki bu durumda ne oluşuyor. NEDEN TURİZM OKUYORUM???!!!


Bir başka durum ise gerek ödeneklerle gerek okullara yapılan bağışlarla, otel ve acentelerin ve tüm turizm işletmelerinin destekleriyle birlikte bir şey yapılmak istendiğinde, önümüze prosedür engelleri çıkıyor. Tamam bu prosedürleri aşmak çok zor değil ama sürekli hale gelince herkesin bir tadı kaçıyor ve yapılmak istenilenin aksine çok az bir kısmı yapılıyor.


Peki formül Ne? Herkesin daha iyi bir fikri olabilir, ama benim naçizane fikrim!
 
  • Öncelikli olarak azalan talebi arttırmak için yeni projeler üretmek.
  • Turizm öğrencilerin de oluşmuş olan gelecek kaygısını azaltmak adına, turizm çıkışlı kişilerin sektörde koruma altına alınmasını sağlamak.
  • Turizm eğitim kurumlarına ödeneklerin arttırılması ve turizm işletmelerinin de bu konudaki desteklerini vermelerini sağlamak ve geçici biz çözüm olmaması adına bu durumu bir yasa altında toplamak.
  • Yapılacak olan uygulamalar ve gezilerde, yapılması gereken prosedürlerin kolaylaştırılmasını sağlamak veya daha hızlı sonuç alınabilecek bir sistemi kurmak.
  • Sektörün sezonluk algısını silmek ve çalışanların gelirlerinin on iki aya yayılmasını sağlamak.
(Sezon öncesi ve sonrası minimum ücret politikası uygulamak ve kurumlardan sigorta, prim, vergi ve benzeri zorunluluklardan muaf tutmak. Ayrıca sezon içerisinde ücret uygulamasını belli bir seviyeye çıkarmak.)
Şimdi yazımın en başını hatırlamanızı istiyorum.
GELECEK DEMEK DÜN, BUGÜN VE YARIN DEMEKTİR. 
Turizm ile Kalın.

 
Yayın Tarihi
21.03.2022
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla