n
Kurlar Yükleniyor...
articledummy
Korhan Alşan

Turizmde Yeni Dönem

Özgünlük, Ruh, İşletme Kalitesinin ve Yatırımın Bütünleştiği Model..

 

Küresel turizm sektörü hızlı bir dönüşümden geçiyor. Pandemi sonrası değişen seyahat alışkanlıkları yükselen sürdürülebilirlik bilinci ve misafirlerin deneyim odaklı tercihlerinin güçlenmesi, yatırım modellerini de zorunlu olarak yeniden şekillendiriyor. Bugün artık sadece sermaye gücüyle büyük tesisler inşa etmek yeterli değil. Yatırımın ruhu, kimliği ve konsept bütünlüğü, en az fiziksel yapı kadar stratejik önem taşıyor.

 

Birçok uluslararası araştırma verisi de bu önemli dönüşümün çoktan başladığını destekliyor.

 

UNWTO 2024 yılı verilerine göre seyahat tercihlerini etkileyen faktörler arasında özgün deneyim ve duygusal bağ ilk kez %40’ın üzerinde bir ağırlık kazanmış durumda. Bu oldukça dikkat çekici bir veri.

 

Booking.com Global Traveler Insights raporunda ise dünya genelindeki seyahatçilerin %58’i büyük zincirler yerine daha kişisel ölçekli karakteri olan markaları tercih ediyor. STR ve HVS gibi sektörün ana veri kaynakları da benzer bir noktaya işaret ediyor.

 

Bugün RevPARı belirleyen temel unsur tesis büyüklüğü değil, marka kimliğinin gücü ve deneyim tasarımının kalitesi üzerinden şekilleniyor.

 

Yatırım ve işletme artık birbirinden ayrı düşünülemez bir durumda. Bir projenin daha ilk çizgisinde mimari tasarımdan malzeme seçimlerine, peyzajdan hizmet felsefesine kadar her karar, markanın gelecekteki değer algısını doğrudan belirliyor. Konsept kalitesi erken aşamada kurgulanmazsa işletme döneminde ne kadar çaba harcanırsa harcansın gerçek bir dönüşüm yaratmak mümkün olmuyor.

 

Bugünün başarılı otel yatırımlarına baktığımızda ortak bir formül görüyoruz. İnsani ölçekli, karakter sahibi, ruh taşıyan tasarımlar öne çıkıyor. Yalnızca büyük olan değil, anlamı olan, derinliği olan projeler önem kazanıyor.

 

Misafire üstünlük sunmak yerine zarafet sunan, gösteriş yerine sadelikteki inceliği ve samimiyeti merkeze alan yapıların dönemi başladı bile..

 

Yeni dönemde rekabetin asıl belirleyicisi, dönümler, kilometrekareler, oda sayıları veya metreküp beton gibi metrik değerler olmayacak.

 

Özgünlük, sürdürülebilirlik ve duygusal tasarım yaklaşımını uyum içinde birleştirebilen marka bakış açıları fark yaratacak.

 

Türkiye’nin turizm başarı hikayesine baktığımızda bu dönüşümün hem zorunluluk, hem de büyük bir fırsat olduğunu görmekteyiz. Özellikle Akdeniz ve Ege bölgelerinde yatırıma konu olacak yeni projelerin yalnızca bir tesis inşası değil, bölgenin kültürü doğası ve hikayesi ile temas eden bir deneyim ekosistemi yaratması gerekiyor. Çünkü geleceğin misafiri sadece konaklamak istemiyor, bir yere bağlanmak, o yerin ruhunu hissetmek ve dönüşen dünyada anlamlı bir iz bırakmak istiyor.

 

Turizm yatırımlarının geleceği büyüklük ile değil özgünlük üzerinden şekillenecek. Marka kimliği ile yatırımın bütünleşmediği projelerin uzun vadeli rekabet şansı giderek azalacak.

 

Geleceğin kazananları, tasarım, sürdürülebilirlik, kültürel bağ ve insani ölçeği ustalıkla bir araya getiren, sermayeyi ruh ile birleştiren ve özgün konseptini nitelikli çalışanlarla ve üstün işletmecilik anlayışıyla harmanlayan, vizyon sahibi yapılar olacak.

 

Yayın Tarihi
17.11.2025
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla