TÜRKİYE UCUZ MU PAHALI MI ?

Korhan ALŞAN

Turizmde bazı önemli tespitleri hassasiyetle ele almak gerekiyor.

Pazarlardaki dengeler, algı, müşteri beklentileri iyi analiz edilmeli.

Covid’in sağlık dünyamıza olan etkileri, ekonomik etkilere dönüşerek belirli bir süre daha devam edecek görünüyor.

Özellikle şu ithamlara dikkat çekmek gerekli ;

“Türkiye artık PAHALI bir destinasyon”,

“Türkiye’de X pazara Y pazara göre daha uygun fiyat veriliyor”,

“Türkiye’de fahiş fiyat uygulamaları var” … gibi söylemlerin sıklığı arttı.

Bu tanımlamaların her biri şüphesiz bize, Ülke Turizmine zarar veriyor. Ve hiç birisine katılmıyorum !

Özellikle, belirtilen bu yanlış mesajları düzeltmemiz, meselenin özünü iş ortaklarımıza, tüketicilere doğru yansıtmamız gerekiyor.

Dünyada yüksek oranlı enflasyonist bir ortamın söz konusu olduğu  yadsınamaz bir realite.

Girdi maliyetlerinde müthiş artışlar var. Özellikle son iki yılda girdi maliyetlerine yansıyan çok önemli bir maliyet artışı faktörü var.

Bu yüksek artış rakamlarına rağmen, sektör 2022 ve 2023 yıllarında son derece makul artışlar ile satış fiyatlarını revize etmiştir.

Bu maliyet artış oranları sonuca etkisi bakımından, gün itibari ile kur/TL artış oranının turizme olan katkısının bir hayli üzerindedir.

Aradaki makas yönetilmesi çok güç bir tabloyu turizm paydaşlarının önüne koymaktadır.

Dolayısı ile otelciler olarak fiyatlara belirli makul oranlarda artış yapılması zaruri bir ihtiyaç olarak doğmuştur.

Bu artış oranının otelcilik sektörünün kar iştahından kaynaklanmadığı, tamamen hizmet kalitesini ve müşteri kitlesini koruma amaçlı olduğu ve yüksek maliyet artış oranına rağmen, çok makul artışlar ile ayakta kalınmaya çalışıldığı, beklenen kar oranlarından taviz verilerek, şartların zorlandığı bilinmelidir.

Hiçbir otelci tesisi boş kalsın istemez, ancak işin devamlılığı ve kalitenin korunması zorunluluğu gereği ile mutlaka gemisini yüzdürmek zorundadır.

Pazarlardaki fiyatlama farklılıkları temelde, Avrupa Pazarları hariç olmak üzere (kontrat fiyatı ve tüketiciye paketlenen fiyat aynı döviz cinsi olması nedeni ile), ilgili pazardaki Euro – USD – İlgili Pazardaki yerel para cinsi arasındaki sert kur değişimi hareketliğinden kaynaklanmaktadır. Aynı zamanda firmalar arası yapılan stratejik anlaşmalar, pazarlara özel tatil günleri, pazarda var olan arz-talep dengeleri fiyatların pazarlar arasında, dönemsel olarak kısmi değişkenliğine neden olmaktadır. Kurun ilgili pazardaki yerel para birimi karşısındaki seviyesi, o pazarda tüketiciye yansıyan fiyatların oluşmasında önemli bir rol oynamaktadır.

Otelciler olarak her ne kadar kur faktörü bizlere bağlı olmayan bir ekonomik değişken olsa da, pazarlar arasındaki fiyat dengesinin sağlanması hassasiyeti her daim gözetilmektedir. İşletmenin doğru ve stabil yönetilmesi bakımından da esasen bu tavır bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.

Otelcilik tarafının dışına bakıldığında, havayolu sektöründeki yüksek girdi maliyeti artışları da tüketiciye ulaşan nihai paket fiyatlarında olağan dışı yükselmelere neden olmaktadır.

Tedarikçi, Çalışan, Oteller, Havayolu, Tur Operatörleri, Acenteler, Finans Kuruluşları, Sigorta Kuruluşları, Turizm yatırımcıları gibi zincirin halkalarını oluşturan unsurlarda görünen yüksek girdi maliyeti artışlarının etkileri, tüketici fiyatlarına zaruri olarak yansımaktadır.

Açıklamaya gayret ettiğim gerekçeler ile ;

“UCUZ ya da PAHALI” tanımlamaları, tek başına ifade edildiğinde, sübjektiflikten öteye gitmez, gitmemelidir. Altı mutlaka doldurulmalıdır.

Türkiye neresi ile mukayese edildiğinde, hangi Turizm Ülkesine göre  PAHALIDIR ya da UCUZDUR ? 

Türkiye kime göre PAHALIDIR ya da UCUZDUR ?

Türkiye, yüksek kalitede misafirperverliği ile içi dolu konseptleri ile makul fiyata satın alınabilir ürünler sunabilen, bu “ürün-hizmet-fiyat-kalite” kombinasyonuna sahip dünyadaki tek Turizm ülkesidir.

Türkiye’nin ürün – fiyat kalite dengesi, rakiplerine oranla olumlu anlamda, mukayese edilemez konumdadır.

Türkiye’de alınan hizmetlerin, sunulan faydaların, rakip destinasyonlardaki satış fiyatlarını alt alta yazıp topladığımızda, Türkiye’de sunduğumuz paketlerin ne denli uygun olduğu apaçık ortaya çıkmaktadır.

Türkiye her bakımdan muazzam bir Turizm Ülkesidir.

Mutlaka geliştirmemiz gereken yönlerimiz vardır. Gelişimimiz, kalite yolculuğumuz durmadan devam edecektir.

Talepteki kırılganlık tesislerimizin, turizm ürünlerimizin pahalı olması savına asla bağlanamaz. Bu husus fiyatlarda aşağı yönlü baskının gerekçesi haline dönüşmemelidir.  Bu meselenin özünü inkar olur, kolaycılık olur ve farkı şekillerde anlaşılır.

Sorunun diğer bir yönü, dünyanın genelinde artan maliyetlere karşı her kesimden tüketicilerin harcamalarında ihtiyatlı pozisyonlanması ile de ilintilidir.

İşletmelerimizin, şirketlerimizin varlığı, misafirlerimizin memnuniyetlerine ve taleplerine bağlıdır.

Ülkemizin değerli turizmcileri, en kaliteli hizmeti her zaman olduğu gibi, koşullara göre en iyi imkanla sunma gayretinde olacaktır.

Hak ettiğimiz değerlerin altında bir değere inmemizin beklentisi içinde olmak ya da bu konuda bir düşünce oluşturulmasına katkı sunmak, günün sonunda hepimize zarar verir.

İşimizi geliştirmeye, iyi yapmaya devam etmeliyiz. Bu gibi aleyhte yaratılan düşüncelere hep birlikte  reaksiyon vermeliyiz.

Kar marjlarımızı dengeli ve istikrarlı bir şekilde koruyarak, fiyat politikalarımızdan ödün vermemeliyiz.

Gelecek günlerimiz için, hizmet ve kalite devamlılığının sağlanması için bu şart.

Güzel ülkemiz her şeyin en iyisini layıktır.

Hep beraber sahip çıkalım.

Saygılar.