Kurlar Yükleniyor...
articledummy

APOLİTİZM’İN YÜKSELİŞİ

Sevgili Dostlar Sonbaharın serinliği her zamanki gibi çok güzel, gerçi Antalya halen sıcak ama bir nebze de olsa akşam serinlikleri nefes aldırmaya başladı. Yoğun bir sezonu ve aşırı sıcağı yavaş yavaş geride bıraktığımız şu günlerde, Sezonsal anlamda ise Kasım ayı sonuna kadar bir uzama öngörüyoruz.

Bunun dışında konuştuğumuz konular maalesef değişmedi. Bir önceki yazımı kaldığım yerden devam ettirmek istiyorum. Yaklaşık olarak 40 gün geçmiş ve maalesef mevcut durumda halk aradığı lideri muhalefette henüz bulamadı. Aynen söylediğimiz gibi iyi bir lider çıksa bütün bu rüzgarı arkasına alacak dedik ama yok, mevcuttakilerin durumu ise içler acısı, hiçbirinin inandırıcılığı kalmadı ve maalesef beklenen güveni veremiyorlar, Bu durumda çok önemli ve geçmişten de bildiğimiz bir akım tekrar yükselişe geçti APOLİTİZM.

İnsanlar siyasi görüşleri ne olursa olsun iktidara etki edemediğini hissettiğinde apolitizm yükseliyor, aslında bu durum tam olarak da politik bir tavır. Tıpkı 80’ler sonrası ülkemizde oluşan durum gibi, tabi ki daha soft hali diyebiliriz. Kimse politika konuşmak istemiyor, Kimse siyasetçilere güvenmiyor, kimse herhangi bir siyasi görüşe körü körüne bağlanmak istemiyor, kimse hiçbir partiye üye olmak istemiyor vb.

Peki ne oluyor, herkes işine gücüne bakıyor, siyasi görüşü ne olursa olsun güçlünün yanında çıkarları için duruyor, herkes her işinde ticari menfaat sağlamak istiyor. Ülkemizde siyaset maalesef kişilerin maddi güçlerine etki etmek dışında bir işe yaramıyor. Bunun sonucudur ki herhangi bir partiden milletvekili adayı olmak isterseniz hatırı sayılı bir maddiyatı gözden çıkarmanız gerekiyor aynı şey Belediye başkan adaylıkları içinde geçerli.

Bunlar hepimizin ezbere bildiği konular değil mi?

O halde bu düzeni değiştirmek için ne yapılıyor, yerel seçimlerde ki tepki oyları bu durumu belirleyecek, bu tepki ülkemizde ki Apolitizm’in yükselişi ile doğru orantılıdır. Tabi ne kadar güçlü bir tepki gelirse bu yazı da benim için o derece başarıya ulaşmış demektir.

Yerel seçimlerin genel seçimlerden ayrışan en önemli özelliği ise daha çok kişilerin ve yerel yöneticilerin ön plana çıkması, yani halk mevcut partilere tepkili de olsa beğendiği ve hizmetlerinden memnun kaldığı bir yerel yöneticiye oy vermek isteyebilir. Bu durumda dahi ilgili yerel yönetici Partisinin merkez organlarından adaylığı için onay almak zorundadır. Buda işin ayrı bir enteresan tarafı, Partisi ile anlaşamayıp ve bağımsız aday olup kazanan yok mudur? Vardır ve oldukça da fazladır. Bu tamamen ilgili yöneticinin halkta bulduğu karşılık ile alakalı bir durumdur.

Başarılı kişiler her ne olursa olsun yollarına devam ederler. Yol deyince Tolstoy’un sözü aklıma geliyor.

Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir.

Sevgiler.

 

Yayın Tarihi
15.09.2023
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Hakan bey katılıyorum size velakin görülmeyen kısımlar, görülmeyen insanlar ve ön planda gösterilen,kendinin görsel olarak bulunduğu makamda söz sahibi yapamayan siyasetçiler varken bizler... Tolstoy 'un yazdığı gibi ya yolculuk görürüz,,yada yabancı..

Hülya Albayrak 15.09.2023

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla