Öyle bir yıl yaşıyoruz ki; kimsenin hatırlamak istemeyeceği ama asla unutamayacağı bir yıl. Zorlu bir süreç içindeyiz. Daha önce böyle bir kriz görmemiştik.
Bu krizin farkı; Sorun Ülkesel değil Küresel…Adı üstünde, bu bir Pandemi!
Dünyanın hemen her coğrafyasını, her ülkesini ilgilendiren küresel bir virüs salgını.
Hiç alışık olmadığımız bir süreç…Sosyal mesafe ve ekonomik sorunlardan sıkıldık!
Düşünsenize bu süreci rüyanızda görseniz hayra yorar mıydınız?
Bu virüsün 2. dalgasını değil yaşamak, düşünmek bile istemiyorum!
Bugüne kadar hiç yaşamadığımız bir süreç deneyimliyoruz.
Çin Aralık 2019’ da bu virüs ile boğuşurken biz yıla turist sayılarındaki artış ile merhaba demiştik.
2020 için çok iyi planlarımız vardı! Güzel bir yıl bekliyorduk. Türkiye tarihinin en iyi turizm yılı olacağını düşünüyorduk, buna göre de planlar yapmıştık. Ama Mart ayı ile birlikte başta turizm olmak üzere dibe vurduk ve hala eski gücümüzün çok gerisindeyiz.
Evet bir turizm hareketliliği var! Ancak şu anki ekonomik ve siyasi yasaklar nedeniyle Türkiye’ye ana pazarlarımızdan turist gelmiyor. Özellikle AB’nin hazırladığı listelerde Türkiye’nin olmaması tamamen siyasi olduğuna inanıyorum.
Covid-19 ile mücadelede inanılmaz işler başarmış bir ülkeye uygulanan bu yasakları şahsen kınıyorum.
Yasaklar kalktığında en hızlı toparlanacak sektör turizm olacaktır. Covid-19 ile birlikte bambaşka yaşam deneyimleri kazandık. Sağlığın ve özgürlüğün ne demek olduğunu daha iyi kavradık.
Haziran başında açılan oteller biraz moralleri düzeltse de beklenen turist sayıları gelmeyince moraller bozuldu. Temmuz ayı itibarı ile biraz daha otel açılacak ama bazı bölgelerde birçok otel 2020 yılında tesisini açmayacak! Siyasilerin bu hafta yapacağı Almanya seyahatinden sonra Temmuz’un ilk haftası Almanya pazarı en azından uçuşlara başlarsa bir nebze hareketlilik olacak, arkasından diğer Avrupa ülkeleri yasakları kaldırmasını ümit ediyoruz. Akabinde de ana pazarımız BDT’nin artık normalleşmeye başlayarak uçuşlara başlaması en azından 2020 yılının iyi haberleri olacaktır.
Bakanlıklarımızın istediği sertifika programına sektör çok hızlı bir reaksiyon verdi ve gereklilikleri yerine getirerek birçok tesisimiz sertifikasını aldı.
Dün açıklanan kısa çalışma ödeneğinin Temmuz sonuna kadar uzatılması sektörü 1 ay da olsa rahatlattı. Ancak tesisini açmayı düşünen bazı işletmeler açılış sürelerini uzattı.
Dünya genelinde tamamen durmuş olan hayat yavaş yavaş normalleşmeye başladı. Biz de günlük hayatımızda normalleşmeye başladık. En azından sokağa çıkma yasakları bitti. Sahiller açıldı. Benim hatırladığım 1980 ihtilalinden sonra ilk kez sokağa çıkma yasağa uygulandı. Hafızam beni yanıltmıyorsa 40 yıldır yaşanan onca olaya rağmen sokağa çıkma yasağı uygulanmamıştı, virüs bunu bile yaptırdı bize.
Öyle bir zaman dilimi yaşadık ki ve az da olsa yaşamaya devam ediyoruz.
Büyüklerimize sarılamadık, sevdiklerimizin cenazesine gidemedik. Annemin cenazesine gidebilmek için izin almak zorunda kaldım. 2020 çok kişiyi aramızdan aldı. Hiç beklenmedik kayıplar yaşadık. Başta Annem olmak üzere ve virüs nedeni ile hayatını kaybedenlere Allah’ tan rahmet, tedavisi devam edenlere şifa dilerim.
En büyük dileğim, bu sürecin bir daha yaşanmaması, bir an önce bir ilaç ya da aşının bulunarak eski günlere dönmemiz...
Bir de Kültür & Turizm Bakanımız, Eski Valimiz, TÜROFED ve AKTOB Başkanlarımıza teşekkür etmek istiyorum.
Kendilerine her zaman rahat bir şekilde ulaşabildik. Her sorumuza cevap alabildik.
Sektöre katkısı büyük olan Turizm çalışanlarının emeklerini de görmezden gelmediler.
Mağdur olmamaları, Kısa Süreli Çalışma ödeneğinin daha fazla kişiye ulaşması için inanılmaz mücadele ettiler. Şartların yumuşatılması, ücretlerin daha fazla olması, en önemlisi çalışanların bu pandemiden en az etkilenmesi için inanılmaz çalıştılar…
İnşallah hep birlikte bu krizin de üstesinden geleceğiz. Turizm için beraber çok daha önemli projelere beraber imza atacağız.
Ve son olarak bu süreçte olağan üstü gayretleri için sağlık çalışanlarımıza da çok teşekkür ediyoruz.