Otellerin satışları azalacak mı? Çoğalacak mı?

2023 yılının 2. yarısından sonra harika bir sezon geçiren bazı Antalyalı turizmciler, 2024 yılının da geçen senenin yarısında olduğu gibi geçeceğini zannederek Euro bazında zamlarını açıkladılar. Bazıları ise neredeyse Kasım’a kadar 2024 yaz fiyatı açıklamaktan kaçındı.

Birinci EB döneminin sonuna kadar her şey gayet iyi gitmiş olsa da buna aldanmayalım. “Repeat müşteriye” sahip olan, Avrupa pazarında bir isme sahip olan, servis konusunda en ufak bir hata yapmayan ve yüksek indirim veren lüks oteller gayet güzel bir rezervasyon akışı yaşadı. Bakın tekrar ediyorum! “Repeat müşterisi” olan ve yüksek indirim veren otellere güzel ve oldukça fazla rezervasyon geldi.

Nasıl mı oldu? Fiyatlara %30 zam yapan oteller, ilk EB döneminde indirimleri %25 ile 40 arasında açıkladı. Haliyle bu indirimlerle gayet iyi sonuçlar aldılar.

Ama asıl mesele Şubat döneminde başlayacak. Her yıl olduğu gibi yine bir durgunluk dönemi olacak ve satışlar azalacak. Bu duruma hazır olabiliyorsak sorun yok. Ama bu sefer de yurt dışındaki tur operatörleri almadıkları indirimleri fiyatlara yansıtmaya başlayacak, satış gelecek. Fakat bu zararın kimin tarafından ödeneceğini kimse bilmemekte. ta ki Kasım ayında otellerden %7 “Kick Back” talepleri gelmeye başlayana kadar.

Bunun dışında göz ardı ettiğimiz bir olay daha var; 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası. Bu turnuva bu yıl 13 Haziran – 13 Temmuz arası Almanya’da düzenlenecek. Bu döneme şimdiden gerekli fiyat hassasiyetini göstermek gerek. Zira Alman futbol severler maçları statlarda veya meydanlarda seyretmek isteyecektir.

Özetle, Alman pazarı için olan 2024 beklentilerimizi fazla yükseğe koymamak gerek. Kanımca gelen müşteri sayısı 2023’ten biraz daha fazla olacaktır.

Yukarıda ifade etmeye çalıştığım konular ileriye dönük hedef ve beklentilerimiz. Ama günümüzü ilgilendiren konuları da es geçmemek gerek.

Şöyle bir ülke düşünün; her yerinden tarih fışkıran, dünyanın en güzel doğal alanlarına sahip olan ve bu unsurları yabancılara tanıtmaya çalışan turizm acentelerini barındıran. Bu acenteler yurt dışından turist getirmek için canla başla mücadele ediyor, programları hazırlıyor ve tanıtım yapıyor.

Ülkemiz bu konuda ne yapıyor? Birdenbire müzelere Euro bazında %50 zam yaptılar. Müzeleri önce camiye, sonra (bakıldı ki gelir kaybı var) tekrar müzeye çevirdiler. Hiç tarihi yapısına uymayan bir giriş kapısı yapıp, sonra tepkileri alınca “bu zaten geçici bir çözüm” diyerek işin içinden sıyrılmak gibi bir anlayış sergilediler. Bu tarz düşüncelere sahip olanlarla ne kadar ileriye gidebilirsin? AyaSofya’da rehber anlatımı olmayacakmış! Neden? Tabii ki namaz kılanların rahatsız olmamaları için namaz saatinde içeri girişleri kapatmak bir çözüm mesela. Ama rehber anlatımını kısıtlamak da neden?

Bir de rehber bulundurma zorunluluğunu kaldıran bir yasa teklifi var. Bu konuda kime danışıp fikir ediniyorlar bilmiyorum ama Recep Yavuz arkadaşım bu konuda çok detaylı bir yazı kaleme aldı zaten. Daha fazla bilgi almak isterseniz okumanızı öneririm.

Bunun dışında 2023 yılında kaleme alıp 2024 yılında değişmesini arzu ettiğimiz tüm dileklerimiz halen yerini korumakta. Değişen hiçbir şey yok. Hala Antalya-Alanya arası gitmek gelmek bir zulüm. Hala yol kenarları moloz ve çöpten geçilmiyor. Akdeniz çanağının en güzel otellerine sahibiz ama otelden dışarı çıkınca nerede olduğunuz bile belli değil. Çıktığınızda da aynı malları satan yüzlerce dükkânı yan yana sıralanmış bir halde birbiriyle rekabet ederek müşteri bekler bir şekilde buluyorsunuz.

Bunlar değişmedikçe ne “her şey” dahil sistemini konuşabiliriz ne de başka yeniliklerden bahsedebiliriz. Hele de ülkemizin her sene yapılan hizmetten çok rekor gibi sunulan istatistikleri açıklama hedefi varken…