Antalya Turizm Fuarı (ATF2025) kapsamında düzenlenen “Sadakatin Şifresi: Misafirperverlik” panelinde, otelcilikte sadakatin yeni boyutu tartışıldı. Bestwestern Hotels Türkiye Yatırım Direktörü Semih Analı, Hilton Türkiye Yatırım Direktörü Funda Eratıcı ve Radisson Hotel Ülke Direktörü Baran Türkel’in konuşmacı olarak katıldığı oturumun moderatörlüğünü Korhan Alşan yaptı.
Tüm konuşmacılar ortak noktada buluştu: “Sadakatin anahtarı, içten gelen misafirperverlik ve duygusal bağ.”
“Sadakat Duygusal Bağ ile Güçleniyor”
Antalya Turizm Fuarı 2025’in en dikkat çeken oturumlarından biri olan “Sadakatin Şifresi: Misafirperverlik” paneli, turizm profesyonellerine misafir deneyimini yeniden düşünme fırsatı sundu.
Panelin moderatörlüğünü üstlenen Korhan Alşan, Türk misafirperverliğinin sektördeki en güçlü rekabet unsuru olduğuna dikkat çekerek, “Cironun yükselmesi, hedeflerin tutturulması… Hepsi misafir sadakatine bağlı. Ancak artık bu kavram değişti; hisler ve duyular öne çıktı” dedi.
Semih Analı: “Teknolojiyi Amaç Değil, Araç Olarak Kullanmalıyız”
Bestwestern Hotels Türkiye Yatırım Direktörü Semih Analı, misafir sadakatinin en önemli anahtarının duygusal bağolduğunu vurgulayarak, “Teknoloji araç olarak kullanıldığında değer yaratır, amaç haline geldiğinde hizmeti yüzeyselleştirir. Türk misafirperverliği doğal bir üstünlüktür ancak profesyonel platformlarda daha etkin kullanılmasının şarttır.
Türk turizmi, misafirperverliğini doğru kanallarda sergilediğinde seviye atlar” diye konuştu.
Funda Eratıcı: “Misafiri Tanımak Sadakat Programlarının Kalbinde”
Hilton Türkiye Yatırım Direktörü Funda Eratıcı, Hilton’un 9 bin otelinde uygulanan küresel sadakat programının misafir deneyimini kişiselleştirmede önemli rol oynadığını belirterek,
“Misafirlerin kendilerini özel hissetmesi en büyük hedefimiz. Türk misafirperverliği DNA’mızda var; güvenilirlik, cömertlik ve samimiyet bizim doğal değerlerimiz. Ancak dengeyi korumalı, aşırıya kaçmadan sunmalıyız” dedi.
Baran Türkel: “Sadakat Gelirimizin Kalbidir”
Radisson Hotel Ülke Direktörü Baran Türkel, sadakatin otelcilik sektöründeki en kritik gelir kaynağı olduğunu dile getirerek, “Misafire fiziksel konforun yanında duygusal bağ sunmak şart. Deneyimi kişiselleştirmek, farklı kültürlere ve yaş gruplarına göre hizmet üretmek gerekiyor. Türkiye’deki Radisson otelleri, Avrupa’dakilere göre hem alan hem de yiyecek-içecek çeşitliliği açısından önde’’ diye dile getirdi.
Türk Misafirperverliği Globalleşiyor
Panel sonunda tüm konuşmacılar, Türkiye’nin doğal bir avantaja sahip olduğunu vurguladı.
Misafirperverliğin dijitalleşme, profesyonelleşme ve duygusal bağla harmanlanması halinde Türk turizminin küresel rekabette öne çıkacağı ortak görüşü paylaşıldı.