TURİZMDE BİR KISIR DÖNGÜDÜR GİDİYOR !

Sezona yine iyi bir başlangıç yapamadığımız bir gerçek.

Elbette buna etken olan bazı önemli nedenler söz konusu.

Geçtiğimiz haziran ayının ikinci yarısı ve uzun bayram tatili sürecinde, turizmin başkenti Antalya’da sağlanan irili, ufaklı muhtelif fiyat esneklikleri ile birlikte önemli doluluklara ulaşıldı. Fiyat esnekliğinin boyutları ise kuşkusuz bir başka tartışmanın konusudur. 

İç piyasanın uzun tatili değerlendirme noktasında sergilediği yaklaşım da söz konusu doluluklarda ön plana çıkmıştır.
Sonuç olarak uzun Bayram tatili işlevini bir anlamda yerine getirmiş ve gitmiştir.

Şimdi tüm dikkatler öteden beri yüksek sezon olarak değerlendirdiğimiz ve her daim gelirimizi en üst noktada destekleyen; temmuz ve ağustos aylarına odaklandı.

Şurası bir gerçek ki geçmiş dönemlerde bu iki önemli ay ile ilgili gelişmeleri çok daha önceden görür ve planlamamızı o doğrultuda yapabilirdik.
Bugün ise bunu ne yazık ki yapamadığımızı görüyoruz.

Hiç şüphe yok ki turizm coğrafyamızda ortaya çıkan bazı siyasi ve ekonomik gelişmeler tablonun netleşmesine bir şekilde izin vermiyor.
Rezervasyon akışını tam anlamıyla görebilmek adına, genel anlamda tatil planlayanların atacağı en son adımları beklemek durumundayız.
Öte yandan ise hak ettiğimiz doğru fiyattan geri adım atmama kararlılığında olmamız gerektiğini unutmamalıyız.
Zira yanlış adımlar bizleri ideal bir çözüme ulaşabilme yolunda mutlaka yanıltacaktır.

Yaşadığımız tuhaf durgunluğun nedenini, etkisinin olabileceğini düşünmekle birlikte sadece fiyat noktasında değerlendirmenin ne derece rasyonel bir yaklaşım olacağını ayrıca sorgulamamız gerekiyor.

Döviz kurundaki yükselişin turizmciye belli ölçüde nefes aldıracağı gerçeği, bir şekilde hak ettiğimiz doğru fiyat ile mutlaka örtüşmelidir.
Ayrıca da işletme maliyetlerimizin giderek yükseldiği gerçeğini nasıl görmezden gelebiliriz?!

Turizmin başkenti Antalya önderliğinde ülkemiz turizm hareketi ürün ve hizmet kalitesi ile yakından izlenen önemli bir noktadadır ve bu bizim Akdeniz çanağındaki rakiplerimize göre en önemli avantajımızdır. 

Söz konusu bu avantajımızı en iyi şekilde kullanarak doğa ve tarih cenneti ülkemizin nitelikli turizm hamlesini güçlendirecek adımları kararlılıkla  atmalıyız.
Bizi  yakındığımız kısır döngüden çıkaracak olanın da bu kararlı adımlar olacağına inancımız tamdır.