Kurlar Yükleniyor...
articledummy

Asrın depreminin tarihi eserlerimize verdiği zararlar

Turizm sezonu yaklaşıyor. Ama bu yazımda özellikle sezon ile ilgili bir yazı yazmayacağım. Çünkü deprem bölgesindeki bugüne kadar dimdik ayakta kalan bazı tarihi eserlerimizin ciddi anlamda zarar gördüğü gerçeğidir.

Asrın felaketi diye adlandırılan depremlerde, kaybettiğimiz canlarımızın yanı sıra yitip giden tarihimiz de var. Hatay başta olmak üzere, Kahramanmaraş, Antep, Adıyaman ve Malatya’da tarihe tanıklık etmiş çok önemli mimari eserlerimiz yok oldu. En büyük yıkımlardan biri de Kahramanmaraş’ta oldu.

İşin kötüsü enkaz kaldırma çalışmaları sırasında surlar ve duvarların yıkılan kısımlarındaki yapının taşlarını ve yapı elemanlarını kepçelerle diğer hafriyat yıkıntıları ile beraber atılmasıdır. Ne yazık ki, bu ileride restorasyonda kullanılma şansı vermemektedir. Bu konuda bir çok çalışma yapılmıştır. Yıkılan binaları eski ve yıkıldıktan sonraki durumları tespit edilmiştir.

Buna göre yıkılan eserlerimizden biraz bahsetmek isterim.

Taş ve ahşaptan yapılan 500 yıllık çarşı zarar gördü. Vakıf kültür varlıklarına bağlı 39’u cami 42 tarihi yapıdan kimi tamamen yıkıldı kimi hasar gördü. Maraş’ın tarihi evleri ve konakları da etkilendi.

Ulu Camii: Depremde minaresi yıkıldı, binası büyük hasar aldı.

Arasa (Cığcığı) Camii: Depremde iki minaresi de yıkıldı.

Maraşa Evleri: Maraş’ın 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başlarına tarihlenen geleneksel evleri ve konakları, şehrin dokusunu da oluşturan Maraş Evleri geniş avlusu, yüksek duvarları, cepheyi hareketlendiren cumbaları ve yöreye has karakteristik özellikleriyle sivil mimarinin en nadide örnekleri de depremden zarar gördü.

Bektutiye (Çınarlı) Camii: Caminin minaresi depremde yıkıldı.

Dedeoğlu Konağı: Konağın bir kısmı depremde yıkıldı.

Divanlı (Ahmet Paşa) Camii: Caminin minaresi yıkılarak yapıya zarar verdi.

Şeyh (Şıh) Camii: Bu depremde tamamen yıkıldı.

Adıyaman Ulu Cami: Ulu Camii de Kahramanmaraş depreminde yıkıldı.

Gaziantep Kalesi: Gaziantep Kalesi'nin doğu, güney ve güneydoğu kısımlarında bulunan bazı burçlar, depremin etkisiyle yıkıldı, enkaz ise yola saçıldı.

Hatay Devlet Meclis Binası: Fransız mimar Leon Benju tarafından 1927 yılında sinema salonu olarak inşa edilen bina Kahramanmaraş depreminde yıkıldı.

Malatya Yeni Cami: Cami, Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7.6 büyüklüğündeki ikinci depremde tamamen yıkıldı.

Diyarbakır Surları: Diyarbakır Kalesi olarak da bilinen Diyarbakır Surları da hasar gördü. Sur ilçesinde bulunan Keçi Burcu, Dağkapı ve Çiftkapı arasındaki burçta geniş çaplı gedik olduğu tespit edildi.

İskenderun İtalyan Latin Katolik Kilisesi: 1858 yılında inşa edilen kilise, yaşanan bir yangının ardından 1888-1901 yılları arasında restore edilip kullanıma açılmıştı. İlk depremde yıkıldı.

Antakya Habibi Neccar Cami: 1400 yıllık cami tamamen yıkıldı.

Malatya Arslantepe Kerpiç Duvarları: Dünya Miras Alanları listesinde yer alan Arslantepe'nin kerpiç duvarlarında depremde hafif kaymalar ve geçici çatı örtüsünde yer yer çökmeler meydana geldi.

Saraçhane Cami: Kahramanmaraş'ta 405 yıllık tarih yok oldu.

Aziz Nikola Rum Ortodoks Kilisesi: Hatay İskenderun'da yer alan yapımı 1870 yılına dayanan tarihi kilise büyük zarar gördü.

Şirvani Camii: 677 yılında inşa edilen cami şehirdeki en önemli tarihi yapılardan biriydi. Depremin ardından caminin kubbesi ve doğu cephesinde bulunan duvarla birlikte yıkıldı.

Antakya Protestan Kilisesi: Antakya’nın Fransız hakimiyetinde bulunduğu yıllarda inşa edilen kilise, şehrin tarihi öneme sahip çok sayıdaki kilisesinden biriydi. Tarihi kilise depremde yerle bir oldu.

Meryem Ana Kilisesi: Hatay’ın Samandağ ilçesindeki Vakıflı isimli Ermeni köyünde bulunan depremler nedeniyle büyük oranda hasar gördü.

Azizler Petrus ve Pavlus Rum Ortodoks Kilisesi: Orijinalinde ahşap olarak inşa edilen tarihi kilise 1872 yılındaki deprem nedeniyle tamamıyla yıkılmış, yerine taştan bir kilise inşa edilmişti. Hatay’daki önemli tarihi yapılardan biri olan kilise depremde yine tamamen yıkıldı.

Bunun yanında depremden etkilenmeyen tarihi eserlerimizin de olması sevindiricidir. Depremden etkilenmeyen tarihi yapılar şunlardır:

Nemrut Dağı Anıtsal Dev Heykeller

Yesemek Açık Hava Müzesi ve Heykel Atölyesi:  Gaziantep'teki Yesemek Mahallesinde bulunan tarihi alanda, milattan önce 1200'lerde varlığını sürdüren genç Hitit dönemine ait eserler ve 1 ila 10 ton arasındaki taş heykeller Açık Hava Müzesi ve Heykel Atölyesi'nde bulunuyor.

Titus Tünelleri: Vespasianus-Titus Tüneli; Hatay Samandağ'da, dağdan gelen suların taşıdığı kum ve çakılların limanı doldurmasını engellemek için Roma İmparatoru Vespasianus'un emriyle 69 yılında yapımına başlanan ve oğlu Titus döneminde 81 yılında tamamlanan Vespasianus-Titus Tüneli yıkıcı depremde ayakta kaldı. "Elle yapılan dünyanın en büyük tüneli" olarak bilinen 7 metre yüksekliğinde, 1380 metre uzunluğundaki, esirler tarafından inşa edilen tünelde, depremin izleri görülmüyor.

Epiphaneis Antik Kenti; Hatay’ın Erzin ilçesinde İssos Harabeleri olarak da bilinen Epiphaneis Antik Kenti kalıntıları, 4 büyük depremde de zarar görmedi.

Kanuni Sultan Süleyman Camisi: Hatay’ın Belen ilçesinde bulunan ve Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1553 yılında tarihi İpek Yolu üzerinde yaptırılan, 470 yıllık camii de büyük depremleri hasar almadı.

Eshab-ı Kehf Külliyesi: Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde bulunan eser zarar görmeden depremi atlattı.

Burada özellikle mediniyetlerin beşiği dediğimiz Kahramanmaraş önem arz etmektedir. Kahramanmaraş ve çevresi tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar uzun bir geçmişi bulunmaktadır. Son dönemlerde yapılan arkeolojik çalışmalar neticesinde 14 - 16 bin yıllık bir geçmişe kadar uzandığı bilgisi bulunmaktadır. Bu belgeler neticesinde bölgede ilk yerleşmelerin Paleolitik Çağda başladığı ortaya çıkmaktadır.

Yazım biraz uzun oldu ama tarihi eserlerimizin sadece adını yazarak geçiştirmek istemedim. Çünkü gerçekten tarihe tanıklık eden bu eserler hakkında çok kısa da olsa bilgi sahibi yapmak istedim. Umarım depremde yaralarımız sarılırken bu kadar önemli ve tarihe tanıklık eden eserlerimiz de bir plan dahilinde tekrar kazandırılır.

Hepimizin canının yandığı ve uzun yıllar hafızalardan gitmeyecek bu asrın depreminin ardından tarihimizi tekrar kazanmak gerektiği de unutulmamalıdır.

 

Yayın Tarihi
04.04.2023
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
yazından anladığım vakıf ve kültür varlıkları kurumu uyumuş. genelde bu kurum binalara bir levha çakar ve koruma altında vb. bir yazıdır bu . depremde yıkılmış olan tescilli tarihi eserler ile ilgili olarak (tv de izledim ) yıkıntıların kaldırılmaması onarım esnasında bu taşların kullanılması gerektğini ile ilgili olarak uyarılar yapıldı.

halim coşkun 04.04.2023

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla