Kurlar Yükleniyor...
Günay: ‘’Kamu, turizm sektörünü önemini kavrayamadı''
TURİZM

Günay: ‘’Kamu, turizm sektörünü önemini kavrayamadı''

Turizmdays.com - 60 ve 61.ci dönem Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, turizmde de basında da müteahhit furyasının olduğunu, bununda sektörlerin sorunlarının  dillendirmesine, sorunların çözümüne engel olduğunu söyledi.

27 Eylül Dünya Turizm günü nedeniyle Assim Turizm Platformu tarafından Muratpaşa Belediyesi Türkan Şoray Kültür Merkezinde düzenlenen turizm panelinde yaptığı konuşmada, turizmin çok önemli bir sektör olduğunu, sektörü sadece turizmcilere veya turizm bakanlığına bırakılmasının yanlış olduğunu belirtti.

Turizm için bakanlıklar arası büyük bir işbirliğine ihtiyaç olduğunun altını çizen Günay, ‘’Burada sadece turizm bakanlığı değil Burada ulaştırma, içişleri, orman bakanlıkları dahil hepsi içinde olmalı. Kuralları Kültür ve Turizm Bakanlığı koymalı. Ötekiler uygulama konusunda yardımcı olmalı.  Geçmişte zaman zaman öteki bakanlıklarla çatıştığımız, yetki konusunda kıskançlıklarımız oldu. Bunun önüne geçilmesi için işbirliğine ihtiyaç var’’ dedi.

 

Turizm sektöründe müteahhit furyası var

Turizm işini esas itibariyle turizm sektörü yaptığını vurgulayan Günay, ‘’Ancak asıl işi turizm olmayanların alana girmesi turizm sektör sektörünün sorunlarının hem dillenmesini hem çözümünü engelliyor. Yani asıl işi basın olmayanların basın işine girmesi basının özgürlüğünü kısıtlıyorsa asıl işi turizm olmayanların turizm işinde olması da turizmin çözümünü, sorunların konuşulmasını ve çözümünü engelliyor.

Türkiye’de müteahhit furyası, egemenliği var. Basında da müteahhitler var. Turizmde de müteahhitler var. Bu böyle olmamalı. Asıl işi bilenlerin bu işleri yapması gerekir’’ diye konuştu.

 

Turizm çatı yasasını çıkaramadık

‘’Turizm sektöründe yeteri kadar örgüt yok’’ diyen Ertuğrul Günay,  şunları söyledi:

‘’50 yıldır TÜRSAB var.  Biz rehberler odası yasası çıkardık ama bir turizm çatı yasasını çıkaramadık. Neden? Çünkü bazı bakanlıklar bu çatı örgütleriyle çatışmalı, bu bakanlıkların itirazı yüzünden bizim çatı örgütlenmesi kanunu geri döndü. Ben her zaman şunu söyledim. Turizme sıcak bakmayan turizm bakanları geldiğinde bile siz gözünüzü sadece turizm bakanına dikmeyin. Sizin bir çatı örgütünüz olsun. Hepiniz adına konuşsun. Nedir o? Bunun içinde TÜRSAB bulunsun. Türofed bulunsun. Turob bulunsun. Ulaşım sektörü, yeme içme sektörü bulunsun. Rehberler bulunsun. Biz zamanında Türkiye Turizm Meclisi diye bir adım attık. Ama arkası gelmedi. Tüsiad’ın yasası mı var? Yok ama Tüsiad şu anda sözü dinlenebilir bir sivil toplum kuruluşu. Bunu turizm sektörü olarak bizler ne yazık ki sağlayamadık. Bu nedenle de kriz dönemlerinde de bunun cezasını çekiyoruz. Turizmin her kesimi kendi sorununa çare aramaya düşüyor. Bir turizm çatı örgütlenmesine ihtiyaç var. Yasa ile veya başka türlü. Bakanlıklar, yerel yönetimler ve turizm sektörü el ele vererek sorunları çözümünü hızlandırabilir.

 

Kamu, turizm sektörünü önemini kavrayamadı

Maalesef kamu bütünüyle turizm sektörünün önemini kavramış değil. Turizme gelir getiren bir alan bakıyor. Bunun için turizme tahammül ediliyor. Hâlbuki turizm sadece gelir getiren bir alan değil hayatı dönüştüren bir alandır. Sosyal yapıyı dönüştüren bir alan. Turizm sektörü toplam yaşam kalitesini yukarı çeken bir sektördür. Bunu bilmek ve buna dönük önem vermek lazım. Ama kamu ne yazık ki işin bu yönünü çok fark etmiş değil.

 

Yasaklarla turizm olmaz

Turizm yapıyorsanız yasakçı anlayışlardan bir ölçüde vazgeçmeniz gerekir. Anadolu’yu karış karış bilirim. Anadolu’da Hitit kabartmaları var. Burada üzüm salkımlı figürler var. Birbirlerine şarap sunan figürler var. Anadolu üzümün, şarabın, bağcılığın ana vatanıdır. Siz bu topraklarda bir yandan bağ bozumu reklamlarını yasaklayacaksınız, şarapla ilgili reklamları yasaklayacaksınız, sonra da dünya çapında turizm yapmaya çalışacaksınız. Bu olmaz. Bu Yanlıştır. Siyasi kaygılarla yaz aylarında Anadolu’nun çeşitli yerlerindeki festivalleri yasaklayacaksınız, Yani halkın şenliklerini yasaklayacaksınız. Sonra da Anadolu’ya turizmi yaymaya çalışacaksınız. Bu tür anlayışlardan mutlaka kurtulmak gerekir. Turizm barış içinde özgür biçimde gelişir. Yasaklara devam ederseniz imaja zarar verisiniz. Turist yine gelir ama çok turist gelse bile az turizm geliri elde edersiniz.

 

Ucuza gelen insanın tüketim artığını temizleme meraklısı değiliz

 2019 yılından sürekli söz ediliyor. Ben 2019 yılının rakamlarını reddediyorum. 2019 yılında 50 milyon turist gelmiş. Ama elde edilen gelir 35 milyar doların altında. Benim olduğum dönemde 2012 yılında 30 milyon turist gelmişti ve aşağı yukarı 32 milyar döviz geliri elde edilmişti. Ben gelen turistin Anadolu’da yaptığı aşınmanın karşılığında daha yüksek bir meblağ bırakmasını ve turizmin insanımızın yaşam kalitesine daha fazla katkı yapmasını istiyorum. Ben ucuza gelen insanın tüketim artığını temizleme meraklısı değilim. Bunun için anlayışı değiştirmek gerekir. Ülkeye çok turist gelsin. Gelen başımızın tacı ama gelenin bu ülkenin hak ettiği bir geliri bırakması gerekir. Ben 50 milyon turiste 50 milyar dolar hedefi koymuştum. Şimdi 50 milyon turist sayısına erişsek te hala 30 milyar dolar gelir elde ediyorsak demek ki Türkiye yeterince yüksek kaliteli turizm yapmıyor. Ucuz ülke imajına doğru dönüyoruz demektir. Bundan sakınmamız gerekiyor. Ülkemize her kesimden turist gelmeli ve memnun ayrılmalı. Ama bizim hedefimiz yüksek kültür gruplarına ve yüksek gelir gruplarına hitap etmek, onların ülkeye gelmesini sağmak gerekir. ‘’(Turizmdays.com)

 

 

Yayın Tarihi
28.09.2022
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu habere ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla