İSİS Türkiye Genel Müdür Yardımcısı ve Turizmdays.com yazarı Dr. Recai Yılmaz, Cumhuriyet’in sadece bir yönetim biçimi değil, bir medeniyetin inşası olduğunu belirterek, Atatürk’ün “Otel bir binadan ibaret değildir; medeniyetin kapısıdır” sözü, Türkiye’nin turizm ve misafirperverlik anlayışını kökten değiştirdiğini söyledi.
Dr. Recai Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti’nin 102. yılı kutlanırken, Atatürk’ün vizyonunun yalnızca siyasi bir devrimle sınırlı kalmadığını, Cumhuriyet, kültürden sanata, eğitimden turizme kadar her alanda bir uyanışın simgesi olduğunu ifade ederek, “Cumhuriyet sadece bir yönetim biçimi değildir, bir uyanıştır! sözleriyle başlayan bu anlayış, Türkiye’yi çağdaş dünyaya tanıtmanın en asil yolunu seçti: Kendisi olmak’’ dedi.
Cumhuriyet’in Turizmle Buluştuğu An
1933 yılında Bursa’da Belediye Reisinin Atatürk’e “Paşam, kaplıcalarımız var ama otelimiz yok” dediğini, Atatürk’ün cevabının ise tarihe kazındığını hatırlatan Yılmaz, Atatürk’ün “Otel yapınız efendim. Otel bir binadan ibaret değildir; medeniyetin kapısıdır” bu sözünün, sadece bir yatırım değil, bir vizyonun başlangıcı olduğunu, çünkü Atatürk’e göre misafirperverliğin, kahve ikramının ötesinde, bir kültürün göstergesi olduğunu ifade etti.
Ankara Palas: Cumhuriyetin Işığı
Dr. Recai Yılmaz, Cumhuriyet’in simge mekânlarından Ankara Palas, sadece bir otel değil; çağdaş Türkiye’nin vitrini olduğunu, Atatürk’ün burada “Bizim misafirperverliğimizin ölçüsü artık kahve değil, kurumlarımızdır” dediğini, O an, Türkiye’nin modernleşme yolunda sadece binaları değil, medeniyet kurumlarını inşa ettiğini söyledi.
Afet İnan ve Turizmin Yeni Dili
Cumhuriyet’in öncü isimlerinden Afet İnan’ın, turizmin önemini şu cümleyle özetlediğini anlatan Yılmaz, “Turist memleketimize geldiğinde, yollar, oteller ve insanlar yeni Türkiye’yi anlatmalıdır” sözünün Atatürk’ün hedeflediği modern Türkiye’nin yol haritasının, yani artık asfalt bile karakter taşımalı, her tabela, her kaldırım, her otel Cumhuriyet’in aynası olması gerektiğinin altını çizdiğini kaydetti.
İsmet İnönü’nün Umudu: “Sulh Zamanında Oteller Dolacak”
Savaşın gölgesinde, 1941 yılında bile İsmet İnönü’nün sözlerinin Cumhuriyet’in kararlılığını yansıttığına dikkat çeken Yılmaz, “Sulh zamanında otellerimiz dolacak, köprülerimizden turistler geçecektir” sözü, turizmin barışın dili olduğunu hatırlattığını, Cumhuriyet’in, savaşın değil, misafirin selamıyla yükselen bir ülke olacağını anlattığını vurguladı.
Bugün Cumhuriyet’in Işığı Turizmde Yanıyor
Dr. Recai Yılmaz şunları söyledi:
‘’Ege’de güneşi izleyen her turist, Kapadokya’da balona binen her gezgin, İstanbul sokaklarında tarih koklayan her ziyaretçi, Atatürk’ün “Bir milletin ileriliği, başka milletler onu ziyarete geldiğinde belli olur” vizyonunu yaşıyor. Bugün otel lobilerinde farklı dillerde gülümseyen her yüz, o büyük devrimin mirasıdır.
Cumhuriyet Bir Otel Gibidir…
Cumhuriyet; Kapısı herkese açık, İçinde saygı, düzen ve ışık olan bir medeniyet otelidir. Ve o ışık… Her 29 Ekim sabahı yeniden yanar. Sönmez. Hiç sönmez. Sönmeyecek!’’