Tüm değerleri ile Gaziantep

20 – 21 Aralık 2019 tarihlerinde 100 civarı ağırlığı bayan olan girişimci iş insanları olarak Gaziantep BB Başkanı Sayın Fatma Şahin’in davetlisi idik. 2 günlük yoğun program ile bizlerin şehrin hem kültürel hem ekonomik hem tarihi hem de gurme yerlerini tecrübe etmemizi sağladı.

10 ay 9 gün süren düşman işgalinde kahramanca ve halkın tek vücut olarak şehirlerini savunması ile “Tek Gazi “ ismi alan şehrimiz olan Antep son yıllarda Sayın Fatma Şahin’in de yoğun çalışmaları ile turizmde ciddi bir atak yakalamış durumda. Tarihi, kültürel ve zengin mutfak hazineleri yanında çok güzel düzenlenmiş müzeleri de mevcut. Bu müzelerden başlıcaları; 15 Temmuz Demokrasi, Zooloji ve Doğa, Emine Göğüş Mutfak Müzesi, Bayazhan Kent müzesi, Kale içindeki Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması Müzesi, Oyun ve Oyuncak Müzesi, Atatürk Anı Müzesi, Hamam Müzesi, Panorama 25 Aralık Müzesi ve   ünlü Zeugma ve Arkeleoji Müzeleri.

Eski şehirdeki Meşhur Bakırcılar Çarşısı ve tüm baharatların, pekmezlerin muhteşem görüntüsü ve çok iştah açıcı kokusu ile Almacı Pazarını doya doya gezdik ve her türlü baharat, cevizli sucuk, bakır tencere ve el yapımı deri çarıklarımızı aldık.

Ziyaretlerimiz arasında tarihi çarşı içinde yorgunluğumuzu atmak için uğrayıp Antep’in meşhur “ Dibek “ kahvesini içtiğimiz tarihi Tahmis kahvesi. 1635- 1638 yılları arasında Türkmen Ağası ve Sancak Beyi Mustafa Ağa Bin Yusuf tarafından Mevlevi Tekkesine gelir getirmesi amacı ile yapılan tarihi Tahmis Kahvesi tarihin halen yaşayan örneklerinden. Bu mekanın en büyük özelliği muhteşem fiziksel dokusundan ziyade çok yakın tarihe yaptığı tanıklığı, edebiyatın, musikinin ve Hacivat – Karagöz gibi gösteri sanatlarının en özel örneklerinin sunulduğu mekan olmasıdır. Bizler de kahvemizi yudumlar ve tarihi kahvenin mimarisinde gözümü gezdirirken canlı müzisyenleri de dinleme şansımız oldu. 

Yapılan araştırmalara ve kazılara göre Gaziantep, M.Ö. 10 bin tarihine dayanan tarihi geçmişi ile Anadolu’nun ilk uygarlıklarının doğduğu alanlarından biri. Mezopotamya ve Akdeniz arasında bulunuşu, güneyden ve Akdeniz’den doğuya, kuzeye ve batıya giden yolların kavşağında oluşu ve Tarihi İpek Yolunun buradan geçmiş olması ile birçok medeniyetlere ve dinlere ev sahipliği yapmıştır.

Antep’in Bey ve Şehre Küsmüş Mahalleri eski Rum ve Ermeni ustaların yaptığı tarihi evlerin yoğun olduğu yerler. Bir kısmı restore edilmiş ve çok güzel müze, restoran ve butik otellere ev sahipliği yapıyor. Ancak büyük çoğunluğu ise kendi haline bırakılmış durumda. Restorasyon yapılamamasa bile tarihi dokuya hiçbir şekilde dokunulmasına izin verilmemeli. Zira böylesine güzel eski mahalleler İtalya ya da İspanya’da olsa idi Unesco Dünya Tarihi Miraslar Listesine hemen alınır ve yoğun restorasyon çalışmaları ile koruma altına alınıp tüm dünyanın ziyaretçilerine açılırdı.

Şehrin nüfusu 1,5 milyon. Ancak yakın zamanda aldığı göç nüfusu ise 800 bin. Yani yarı Antep. Düşünebiliyor musunuz Antep Büyük Şehir Belediyesi, Valilik ve yerel yönetimler ile çok kısa bir süre içinde bu kadar büyük sayıda göç eden nüfusa konaklama, yeme içme gibi temel hayati ihtiyaçlarını sağladığı gibi şehrin çöp, temiz su, kanalizasyon, temizlik gibi temel görevlerini hiç aksatmadan yerine getirmeye ve geliştirmeye çalışıyor. Eminim ki bu kadar yoğun göç alan şehirlerimizin yerel yönetimlerinin verdikleri hizmetler tüm dünyaya örnek olmalıdır.

Ancak şehre gelen aşırı göç ile düzensiz yapılaşma ile şehrin muhteşem tarihi yapısına zarar verilmeye başlanmış. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın önderliğinde yerel yönetimler ile Gazi Antep için tüm tarihi dokuları korumak için çok daha yoğun ve hızlı bir çalışma başlatılması gerektiğini düşünüyorum. 

Tabii ki bu medeniyetler ve dinler zenginliği, yemek kültüründe de kendini gösteriyor. Antep mutfağının 400 üzerinde yemek çeşidi olduğu söyleniyor. Davetli olduğumuz Gaziantep Mutfak Sanatları Merkezindeki yemekler ve sunum mükemmeldi. Ustamız bize özel ayvalı tas kebabı sundu.  Ayrıca gene yemeklerini ve tatlılarını tattığımız İmam Çağdaş, Küşleme Kebaphan Hüseyin Usta, Baklavacı Koçar ve Zeki İnal bize sadece bu 400 çeşidin birkaç tanesini sunabildi. Mutfak Sanatları Merkezinde Antep mutfağının profesyonel eğitimi ve 3-4 aylık kurs sonrası sertifikası verilmesi ise işin en güzel tarafı.

Antep’in bir başka eski geleneği ise çevre mesire yerlerinde gerçekleştirdikleri Sahre gelenekleri. Sahreye gitmek, Gaziantepli için sosyal yaşamın bir parçası olduğundan hafta sonu sahreye gidemeyenler kendilerinde bir eksiklik hissederlermiş. 
 
Gaziantep'te çeşitli eğlencelerin organize edilmesi, birlikteliğin güçlendirilmesi, iş erbabının tatil yapması ve mesleki eğitimlerin düzenlenmesi amacıyla yüzyıllar önce hayata geçirilen ancak zaman içinde "resmi tatil" haline gelen "esnaf sahresi"nin, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile bir araya gelen meslek komitelerinin üyeleri, esnaf sahresinin özüne uygun organizasyonlar yapmayı planlıyor. Esnafın bir araya gelmekten çok bireysel olarak tatil fırsatı olarak değerlendirdiği esnaf sahresinin özüne dönmesi için de düğmeye basılmış.
Bu güzel şehrimizin hakkı ile tanıtılıp istenilen turizm potensiyaline kavuşabilmesi için önerim İstanbul ve Antalya’ya ya gelen yabancı misafirlerimize 1 ya da 2 günlük turların düzenli olarak düzenlenmesidir. Böylece Gaziantep’e ilgi artacak ve hak ettiği turizme ulaşacaktır.

Diğer bir önerim ise Gaziantep’in gurme değerleri gibi tarihi ve kültürel değerleri için Unesco Dünya Kültür Mirasları Listesine mutlaka başvurmalıdır. Şehrin birçok noktası çok hızlı şekilde koruma altına alınıp restore edilmelidir. Zira Gaziantep bu kadar çok medeniyetin izini halen daha taşıyan ender özel şehirlerden biridir.

Belki Kültür Ve Bakanlığımız Sayın Fatma Şahin’in liderliğinde 2021’yi Gaziantep turizm yılı ilan etmeli. 

Bizlere Gaziantep’de ağırlayarak ülkemizin bu güzel şehrini tanıtma fırsatını verdiği için Sayın Fatma Şahin’e çok teşekkür ederim.