Korkular, kaygılar ve rutinler

Çok değerli Turizmdays okuyucuları öncelikle sizleri saygı ile selamlıyorum,

2020 sezonu öyle ya da böyle geçip giderken geride kalan günlerde bazen üzüldük, bazen gelen iyi haberler ile sevindik. Oysa ki ne güzel bir 2019 yaşamıştık. Üstüne bu yıl hiç iyi gelmedi, moralimiz genelde bozuk. Bu moral bozukluğunda bile bize en iyi gelecek şey dostlarımız ve iş ortaklarımız ile bir araya gelip sohbetler etmek. Maalesef bu süreçte onu da yapamadık. 

Malum sıkıntıdan dolayı yüz yüze görüşemediğimiz o kadar çok insan var ki.

Psikoloji Bilimi üzerine yazmak haddime değil ama içinde bulunduğumuz yılların en popüler psikolojik rahatsızlıklarından olan anksiyete en çok da bu yıl patlamaya yapmıştır diye düşünüyorum. Tüm insanlarda oluşan gelecek kaygısı ve ne olacağını ön görememe durumu belki de ilerde dönüşü olmayacak kalıcı hasarlar bırakacak kim bilir.

Karşı çıkmıyorum ama 50 derece Antalya sıcağında taktığımız maskelerin ileride solunum yollarımız ile ilgili ne sıkıntılar çıkaracağını da henüz bilemiyoruz. Maskelerimizin sürekli yanımızda olması, yumruk, dirsek vb. tokalaşmalarımızın rutine girmesi mi desem, sanki hızlıca akan bir nehirde farkında olmadan akıp gidiyoruz dostlar.

2020 sezonunun en azından Kasım sonuna değin bu şekilde devam etmesi tesellisi ile gitmek istiyoruz ama sürecin bu şekilde devam etmeyeceğinden yana gelen olumsuz öngörüler maalesef tekrardan umutsuzluğa kapılmamıza sebep oluyor.

Bütün bu kaygılar ve korkular ile rutinleşen hayatımızın bizlerin en önemli dayanağımız olan Turizmden ve Otelcilikten uzaklaştırmaması temennisi ile yola ilk gün ki hırs ile devam ediyoruz.

Sağlıkla Kalınız,