Turizmdays.com - Corendon Airlines Genel Müdür Yardımcısı Berna Oskay, yaptığı açıklamada Türkiye'nin turizmde güçlü bir marka haline gelmesinin yalnızca altyapı yatırımlarıyla değil, insan odaklı stratejik yaklaşımlarla mümkün olabileceğini vurguladı. Oskay’a göre, turizm sektöründe markanın ruhunu yaşatan, doğrudan müşteri temasında olan çalışanlar, şirketlerin “canlı marka elçileri”dir.
Ancak birçok kurumda bu kritik insan kaynağı hâlâ geçici ve sezonluk bir ihtiyaç gibi görülüyor. Oskay, gerçek ve kalıcı markalaşmanın, kaliteli müşteri deneyimini sürdürülebilir kılacak insan gücünün merkeze alınmasıyla mümkün olabileceğinin altını çizdi.
“Z Kuşağı Sektörün Kaderini Belirleyecek”
Berna Oskay, açıklamalarında önümüzdeki 10 yıl içinde turizm sektörünün kaderini Z kuşağının belirleyeceğini ifade etti. Türkiye nüfusunun %24,5’ini, dünya nüfusunun ise yaklaşık %30’unu oluşturan bu kuşağın iş gücüne katılımı arttıkça sektörün dinamiklerinin de yeniden şekilleneceğini belirtti.
Z kuşağının geleneksel iş modellerinden farklı olarak “anlam arayışı”, “dijital doğallık”, “çeşitlilik ve kapsayıcılık” gibi değerleri ön planda tuttuğunu ifade eden Oskay, şirketlerin bu beklentilere yanıt verememesi durumunda bağlılık zayıflığı, yetenek kaybı ve hizmet kalitesinde düşüş yaşanacağını söyledi.
Sektör İçin Yol Haritası
Berna Oskay’ın önerdiği yol haritasında şu başlıklar öne çıkıyor:
-
Anlam Temelli İşveren Markası: Çalışanlara sadece iş değil, değerler sistemi sunulmalı. Hizmet değil, değer yaratma vizyonu benimsenmeli.
-
Dijitalleşme: İK süreçleri, eğitimler, geri bildirim sistemleri dijital hale getirilmeli. Rutin işler otomasyona devredilmeli.
-
Kapsayıcılık: DEI politikaları yalnızca söylemde değil, işe alım ve kariyer süreçlerinde somut hale getirilmeli.
-
Esneklik: Shift-bidding, micro-shift, hibrit modeller gibi esnek çalışma sistemleri yaygınlaştırılmalı.
-
Yeni Nesil Liderlik: Z kuşağının beklentilerine uygun, empatik ve koçluk temelli liderlik anlayışı geliştirilmeli.
-
Deneyimsel Öğrenme: Mikro eğitimler, hackathonlar, tersine mentorluk gibi uygulamalar yaygınlaştırılmalı.
-
Uzun Vadeli Yetenek Planlaması: “Yolculuk planı” anlayışıyla çalışan gelişimi sistematik hale getirilmeli.
Sektörü Bekleyen Riskler
Corendon yöneticisi, turizm sektörünün önümüzdeki dönemde karşı karşıya kalabileceği riskleri de sıraladı:
-
Yetenek kıtlığı
-
Motivasyon kaybı
-
Gig ekonomisinden dışlanma
-
Öğrenme modellerinde geride kalma
-
İşveren markasında itibar kaybı
-
Yüksek çalışan sirkülasyonu
-
Liderlik krizleri
“Umut, Eylemlilik Halidir”
Oskay, açıklamasını Fred Luthans’ın “Umut, beklemek değil; harekete geçmektir” sözüyle tamamladı. Genç kuşağa yatırım yapmanın yalnızca bir istihdam politikası değil, geleceğe karşı sorumluluk olduğunu ifade etti.
“Biz turizm profesyonelleri olarak, artık bu yeni kuşağın ihtiyacına yanıt veren esnek, yaratıcı, sahici yapılar inşa etmekle yükümlüyüz.”