Kurlar Yükleniyor...
articledummy

Akra Kemer’de Yeşilin Sürdürülebilir Hikâyesi

Akdeniz’in göz alıcı doğasında konumlanan Akra Kemer Oteli, yalnızca bir konaklama alanı değil; doğanın huzur verici gücünü hissettiren özel bir atmosfer sunuyor. Ancak bu atmosferin korunması tesadüf değil — arkasında özenli bakım, teknik bilgi ve doğayla güçlü bir bağ var.
Bu sayımızda, otelin peyzaj bakım ve revizyon süreçlerini yöneten Peyzaj Mimarı Tuğba ile bir araya geldik. Tuğba, tasarımın değil; sürdürülebilirliğin, bakımın ve estetik sürekliliğin temsilcisi. Onun gözünden bir peyzajın “yaşatılma” sürecini dinledik.

 Bir Peyzaj Mimarı Olarak Yolculuk: Tasarımdan Bakıma Uzanan Bir Denge

Tuğba’nın meslek serüveni, proje çizimlerinden uygulamaya, ardından bakım süreçlerine uzanan bir dönüşüm hikâyesi.
Bakım, yapılan uygulamanın sürdürülebilirliğini sağlar,” diyor. “Bitkilerin tepkilerini izlemek, ihtiyaçlarını anlamak ve doğru zamanda müdahale edebilmek; tasarım kadar yaratıcı, hatta daha sabır isteyen bir süreç.”

Onun için “iyi bakım”, yalnızca sulama ve budamadan ibaret değil. İnsan kullanımı, iklim ve toprak yapısı gibi dinamikleri birlikte değerlendiren, bahçeyi yaşayan bir organizma olarak gören bir anlayış.
“Bahçeyle bağ kurmak çok önemli,” diyor Tuğba. “O bağı kurduğunuzda, sessiz bir iletişim başlıyor. Bitkiler size neye ihtiyaç duyduklarını anlatıyor.”

 Akra Kemer’de Sürdürülebilir Bakımın İncelikleri

Tuğba, Akra Kemer’de dört aydır görev yapıyor. Tesiste yaklaşık 5.000 m²’lik kompakt ama bitkisel çeşitlilik açısından zengin bir bahçe bulunuyor.
“Alan küçük olsa da, doğru planlama ile canlı bir hareketlilik yaratılmış. Büyük revizyonlar yapmaya gerek kalmıyor,” diyor.

Bakım süreci, sezonun temposuna göre değişiyor:

  • Sabah erken saatler bahçenin en canlı, en huzurlu zamanı.

  • Yoğun sezonda rutin dışı acil işler ortaya çıkabiliyor; bu nedenle planlama esnek tutuluyor.

  • Mevsim geçişlerinde sulama, gübreleme ve çim biçme periyotları yeniden düzenleniyor.

Otel yönetimiyle yakın bir iletişim içinde yürütülen çalışmalar, misafir konforunu aksatmadan devam ediyor. “Revizyonlar her zaman yönetim onayıyla yapılır,” diyor Tuğba. “Turizmde en önemli şey, doğa ve kullanıcı arasında doğru dengeyi kurmak.”

Zorluklar, İklim Değişikliği ve Çözüm Arayışları

Tuğba’nın en çok zorlandığı konu, yoğun kullanılan çim alanların sağlığını korumak.
Toprak geçirgenliğinin düşük olması, gölge alanların yosunlaşması ve sık kullanım, çim dokusunu zorluyor.
“Rotasyon yapmak zor çünkü alan küçük. Bu nedenle toprak kalitesi ve drenaj çok önemli,” diyor.

İklim değişikliği ise bakım süreçlerine doğrudan yansıyor:

  • Artan sıcaklık ve nem, mantari hastalıkların yayılmasına neden oluyor.

  • Bazı zararlılar dayanıklılık kazanıyor.

  • Sürdürülebilirlik adına su isteği az, tuza dayanıklı ve kurakçıl bitkiler tercih edilmeye başlanmış durumda.

Tuğba, sulama sistemlerini düzenli kontrol ettiklerini, su kaynaklarını verimli kullanmaya özen gösterdiklerini vurguluyor:
“Artık her damla su kıymetli. Bahçelerde sürdürülebilirlik, geleceğin tek yolu.”

Bahçede Yaşam: Misafir Etkileşimi ve Doğal Güzellikler

Bahçede yapılan bakım çalışmaları misafirlerin de ilgisini çekiyor.
“Yabancı misafirler özellikle budama anlarını izlemeyi çok seviyorlar,” diyor Tuğba. “Bitkilerle ilgili sorular soruyorlar, bazen kendi ülkelerindeki bitkilerle kıyaslıyorlar. Eğer uygunsa, üretimimizden küçük bir saksı hediye ediyoruz.”

En çok ilgi gören alanlar denize ve havuza yakın yeşil bölgeler.
Tuğba’nın favori bitkisi ise zeytin ağacı.
“Zeytin ağacı benim için köklülüğün, sabrın ve sürekliliğin simgesi,” diyor.
Akra Kemer’in arka bahçesini saran tarçın ağaçları da onun için özel: “O alan önümüzdeki yıl yoga bahçesi olarak yeniden düzenlenecek. Gerçekten büyüleyici bir atmosferi var.”

 Geleceğe Bakış: Peyzajda Sürdürülebilir Dönüşüm

Tuğba, Akdeniz ikliminde peyzaj bakımının geleceğini su krizleri ve artan tuzluluk oranları üzerinden değerlendiriyor:
Altyapıdan üstyapıya kadar evrilmemiz gerekiyor. Sulama sistemlerinden bitki seçimine kadar her şeyin bu yeni koşullara uyumlu olması şart.”

Genç peyzaj mimarlarına da şu öneriyi veriyor:
“Uzmanlaşmak istedikleri alan ne olursa olsun; proje, uygulama, bakım ve sulama konularında temel bilgiye sahip olmalılar. Meraklarını kaybetmesinler, dünyayı takip etsinler, sürekli öğrensinler.”

 Son Söz: Bahçeyi Yaşatmak, Doğayı Dinlemektir

Tuğba’nın yaklaşımı, peyzajın yalnızca görsel bir unsur değil, yaşayan bir organizma olduğunu hatırlatıyor.
Bakım süreci onun gözünde, doğayla kurulan uzun soluklu bir diyalog.
“Bir bahçeye emek verdikçe, sabır gösterdikçe o da size karşılık verir,” diyor.
Akra Kemer’in yeşil dokusu, işte bu anlayışın sessiz ama etkileyici bir yansıması.

Yayın Tarihi
02.11.2025
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla