nnn
Kurlar Yükleniyor...
Yusuf Hacısüleyman: ‘’Turist sayısı 5 kat arttı, kaynaklarımız aynı kaldı’’
TURİZM

Yusuf Hacısüleyman: ‘’Turist sayısı 5 kat arttı, kaynaklarımız aynı kaldı’’

FİKRİ CİNOKUR - ANTALYA – Türkiye’nin en büyük 6. ekonomisi olan Antalya, düzenlenen arama konferansında ‘’2050 Antalya Vizyonu’nu belirledi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, “Kendi geleceğimizi yine Antalyalılar olarak biz belirlemeliyiz” dedi.

ATSO tarafından düzenlenen ve üç gün süren ‘’2050 Antalya Vizyonu Arama Konferansı’’ tamamlandı. Konferansta, tarım, turizm, ticaret/sanayi ve kentsel dönüşüm başlıkları altında dört ana başlık tartışıldı. Oturumlarda, Antalya’nın nüfus artışı, göç, kaynak yönetimi, iklim değişikliği, afetler, teknoloji, şehircilik, ulaşım ve ekonomik çeşitlilik gibi konular başlıklar bütüncül bir yaklaşımla ele alındı.

-Antalya 2050 Vizyonu belirlendi

Arama konferansında Antalya’nın 2050 yılına uzanan yol haritasını şekillendirecek ortak vizyon, sürdürülebilirlik, çeşitlendirilmiş ekonomi, akıllı şehircilik ve yüksek yaşam kalitesi ekseninde tanımlandı.

Antalya 2050 Vizyon çerçevesinde, Antalya’nın, kültür, sanat, turizm ve eğitimin başkenti, marka değerleriyle Akdeniz’in çekim merkezi, sürdürülebilir, akıllı, güvenli ve çevreye duyarlı dönüşümünü tamamlamış bir şehir olması hedefleniyor. Tek bir sektöre bağımlı olmayan dengeli ekonomik yapısıyla, kalite odaklı ve destinasyon çeşitliliği yüksek turizmini güçlendiren Antalya’nın, iklim göçü baskısına rağmen kentsel dokusunu koruyan marka şehir kimliğini pekiştirmesi öngörülüyor.

ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, konferans sonu yaptığı açıklamada, ortak noktalarının insan yaşamının sürdürülebilirliği olduğuna dikkat çekti. Hacısüleyman, ‘’Nasıl bir Antalya istiyoruz, neyi neye tercih edeceğiz? Soruları kritik öneme sahip. Bu soruların tek bir doğru cevabı yok. Ancak tercih hakkını Antalya’da yaşayanlara ait olması gerekir. Kendi geleceğimizi yine Antalyalılar olarak biz belirlemeliyiz” dedi.

2050’ye giderken kentin nasıl bir yol izlemesi gerektiğinin tartışıldığını belirten Hacısüleyman, şunları kaydetti.

‘’Daha fazla ticaret mi istiyoruz, daha fazla yapılaşma mı, yoksa tarımı, suyu ve doğayı koruyan bir Antalya mı? Tarım sektörüartan sıcaklıklar nedeniyle üretimde zorlanıyor, turizm ise kaynak baskısı her geçen gün daha fazla hissediyor. Kentleşme kültürle birlikte düşünülmemesi halinde şehrin ruhunu kaybedecek.’’

-Turist sayısı 5 kat arttı, kaynaklarımız aynı kaldı

Antalya nüfusunun 2000 yılında 1,7 milyon olduğunu anımsatan Hacısüleyman, bugün nüfusun 2,7 milyona ulaştığını söyledi. Son 25 yılda kaynakların 1 milyon kişiyle daha paylaşılır hale geldiğine dikkat çeken Hacısüleyman, şöyle devam etti.

“Su kaynağımız arttı mı? Hayır. Ama kişi başına düşen kaynak azaldı. 2000 yılında Antalya’ya gelen yabancı turist sayısı yaklaşık 3,4 milyon idi. Bugün 17 milyonun üzerine çıktı. Her yeni kullanıcı kaynaklara ortak oldu. Turizmde bu geçici, göçte ise kalıcı bir etki yarattı. Beş katlık artışa rağmen kaynaklarda benzer bir artış yaşanmadı. Bu yükü kaldıracak hangi kaynağımız beş kat arttı? İşte bu nedenle taşıma kapasitesini konuşmak zorundayız. Antalya’nın daha ne kadar nüfusu, turisti ve yapılaşmayı kaldırabilecek bu bilimsel verilerle analiz edilmeli. Kaynaklar artmayacak. Bu yüzden planlamayı kapasite üzerinden yapmak zorundayız.”

-“Teknoloji büyük bir dönüşüm getiriyor”

Son 25 yılda dijital platformların kısa sürede küresel ölçekte büyük değerlere ulaştığını anımsatan ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, önümüzdeki 25 yılda çok daha köklü bir dönüşüm yaşanacağını söyledi. Otonom araçlar, dikey tarım, suyun depolanması ve gri su kullanımı gibi konular konferansta ele alındı. 25 yıl sonra yine aynı sorunları mı konuşacağız, yoksa bir kısmını çözmüş mü olacağız? Bu sorunun cevabını bugünden vermek zorundayız.”

-“İklim değişikliği artık teorik değil”

İklim değişikliğinin artık günlük hayatın bir gerçeği haline geldiğine dikkat çeken Hacısüleyman, sözlerini şöyle tamamladı.

‘’Eskiden 40 günde yağan yağmur bugün 2 saatte yağıyor. Sonrasında altyapıyı ya da yönetimleri suçluyoruz ama bireysel sorumluluğumuzu da sorgulamamız gerekiyor. Deprem, sel ve su krizi insan yaşamını doğrudan etkiliyor. Antalya’nın geleceğini ancak bütüncül, bilimsel ve sürdürülebilir bir planlamayla güvence altına alınabilir.’’

Yayın Tarihi
16.12.2025
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu habere ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla