Booking.com’un 2026 Seyahat Tahminleri raporu, turizmde bireyselleşmenin ve ultra kişiselleştirilmiş deneyimlerin damga vuracağı yeni bir dönemi işaret ediyor.
Kapadokya Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi ve Turizmdays.com yazarı Doç. Dr. Mehmet Bahar, raporun turizm sektörü için sunduğu kritik sinyalleri değerlendirdi. Bahar, 2026 yılı, standart tatil paketlerinin geride kaldığı, kişinin kimliğine, ruh haline ve beklentilerine göre tasarlanan “SEN Çağı”nın başlangıcı olacağını söyledi.
Gezgin Artık Sadece Bir Seyahat Değil, Yeni Bir “Benlik” Arıyor
Booking.com’un 33 ülkeden 29.000’den fazla gezginle gerçekleştirdiği araştırmaya göre, değişim artık yalnızca nereye gidildiğiyle değil, kimin gittiğiyle ilgili.
Doç. Dr. Mehmet Bahar, bu dönüşüm hakkında şunları söyledi:
“Turist artık izleyici değil, hikâyenin kahramanı olmak istiyor. Seyahat, fiziksel bir yer değişikliğinden çok zihinsel bir kaçışa dönüşüyor.
Gezginlerin %71’i Fantastik Dünyalar Peşinde
Rapora göre gezginlerin %71’i fantastik evrenlerden ilham alan destinasyonları ziyaret etmek istiyor. %53’ü, sevdiği film veya kitaplardan esinlenen rol yapma inzivalarına katılmaya sıcak bakıyor.
Bu eğilim, Kapadokya, Olympos ve Göbeklitepe gibi Türkiye’nin mistik atmosferi güçlü bölgeleri için büyük potansiyel taşıyor.’’
Konaklamada “Humanoid” Çağı
Teknoloji beklentilerinin rekor seviyeye çıkmış durumda olduğuna dikkat çekerek, raporu şöyle özetledi:
‘’Gezginlerin %77’si robot teknolojisiyle geliştirilmiş bir tatil evinde kalmak istiyor. %49’u temizlik robotlarını, %39’u robot şefleri tercih nedeni olarak görüyor.
Bu trend, otellerin artık high-tech ve high-touch hizmetleri birlikte sunmak zorunda olduğunu gösteriyor.
Rapordaki dikkat çekici verilerden biri de seyahatin sosyolojik kullanım amacı: Gezginlerin %69’u, bir arkadaş veya potansiyel partnerle uyumlarını test etmek için seyahati tercih ediyor. %62’si, bunun için bilerek zorlu ve konfor alanı dışı rotalara yöneliyor. Bu durum macera turizmi, doğa sporları ve outdoor acenteleri için yeni fırsatlar anlamına geliyor.
Spiritüel Rehberler, Astroloji ve Enerji Trendleri Tatil Kararlarını Etkiliyor
Seyahat planları üzerindeki spiritüel etkiler her zamankinden güçlü: Gezginlerin %47’si, spiritüel rehberin önerisiyle tatil planını değiştirebiliyor veya tamamen iptal edebiliyor. %39’u, Merkür retrosu gibi astrolojik faktörlerden etkileniyor.
Lüks Turizmde Yeni Trend: “Glow-cation”
Cilt bakımı, detoks ve yenilenme odaklı tatiller yeni dönemin lüks konsepti oluyor. Gezginlerin %80’i, cilt ihtiyaçlarına özel olarak tasarlanmış bakım tedavilerinin bulunduğu tatillere açık. Artık yalnızca dinlenmek değil; gözle görünür şekilde yenilenmiş dönmek isteniyor.’’
Doç. Dr. Mehmet Bahar, bu veriler ışığında turizm sektörü için şu kritik başlıkları vurguladı:
1. Hikâye Yaratılan Destinasyonlar Tasarlanmalı
Turistler artık bir masalın içinde yaşamak istiyor.
Kapadokya, Göbeklitepe, Olympos gibi bölgelerde rol yapma odaklı, kurgusal deneyimler sunulmalı.
2. Teknoloji ve Yapay Zeka Entegrasyonu Şart
Akıllı aynalar, kişiselleştirilmiş iklimlendirme, robot asistanlar ve yapay zekâ tabanlı öneri sistemleri yatırımların merkezine alınmalı.
3. Niş Turizm Segmentlerine Yönelme
- Astroloji turları
- Cilt bakımına odaklı detoks kampları
- Çiftler için uyum testine yönelik macera parkurları
gibi mikro segmentler giderek büyüyor.
4. “Terzi İşi” Kişiselleştirme Zorunlu Hale Geliyor
Misafir artık standart paket değil, kendine özel çözümler istiyor:
“Ben buyum, bana ne sunabilirsin?”
AI tabanlı kişisel rota, sağlık analizi, cilt tipine göre bakım önerileri gibi özel hizmetler rekabet avantajı yaratacak.
2026 ve sonrasında başarıya ulaşan işletmeler, müşterilere sadece konaklama değil, kimliklerine, tutkularına ve içsel yolculuklarına hitap eden kişisel deneyimler sunanlar olacak.