Aydın Karacabay: Kaybettik evet, ama yarış da adil değildi

Levni Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Karacabay, 9 Kasım’da gerçekleşen İTO komite seçimleri hakkında açıklamalarda bulundu. İTO 16. Oteller Komitesine aday olduğu seçimi kazanamadıklarını belirten Karacabay, “Yapacağım açıklamalar, 16’ncı komite seçimlerinde aldığımız yenilgiyi hafifletme veya bir bahane üretme amaçlı değil. Ben seçim yarışının adil geçmediğini vurgulamak istiyorum” dedi.

Aydın Karacabay’ın konuyla ilgili açıklamaları şöyle:

“İTO seçimleri biteli 3 hafta oldu, tansiyon düştü. Artık bir şeyler söylemenin vakti geldi. Bunları kesinlikle 16’ncı komite seçimlerinde aldığımız yenilgiyi hafifletme veya bir bahane üretme amaçlı söylemiyorum. Ben ve ekibim seçimleri kaybettik. MÜSİAD ve bazı yerel yönetimlerin ve konaklamanın en önemli STK’larının desteklediği MÜSİAD Ak Liste seçimleri kazandı.

Seçimlerde kaybeden taraf olarak, 600’e yakın oy aldık. Bu sayıyı şu şekilde izah edeyim: Turizm   Geliştirme Ajansı (TGA) geçen dönem seçimlerinde tüm Marmara Bölgesini temsilen seçilen arkadşsların 22 oy ile seçildiğini söylersek, 600 rakamının ne kadar değerli olduğunu anlarız. Bize destek veren otelci dostların bir çoğu, sandık önünde bizden yetki belgelerini alamadı. Bu belgelerden bir çoğunu da, seçim alanının dışında vermek ya da bir kaç gün önce ofislerine göndermek zorunda kaldık. Buradan üzerlerindeki baskı ve şiddetin boyutunu anlayabilirsiniz. Hatta bazıları sandığa gelmesine rağmen, sandık basında bekleyen kamu görevlilerine görünmemek için sandığa gelip oyunu veremedi.

Korku ikliminin boyutunu anlatmak adına, açıklamalarıma devam ediyorum:

Bizler bu destekleri istemek için yola çıktığımızda, sadece ekibimizin yapmayı planladığı hizmetlerden söz ettik. Tüm komite adayı arkadaşlarımın TÜROB üyesi çok düzgün otelciler olduklarını anlattık. Hiç kimseye bir menfaat vaadimiz olmadı. Alınteri ile kazanan, çocuklarına helal lokma kazanmak için çırpınan otelcilerin umutlarıyla oynayarak, yalan yanlış vaatlerde bulunmadık. Örneğin hiç kimseye iskan veya fazla imar sözü vermedik. ‘Senin cezan 10, ama ben onu 1’e düşürdüh’ demedik. Bize yetki belgesi vermeyenlerin restaurant masalarının işgaliyesini iptal etmekle tehdit etmedik.

Bizler İTO’nun gücü ile loby faaliyeti yapıp, ‘Bakın yönetime giremeyen meclis üyesi size bunları sağlayamaz, ben yönetimdeyim, beni destekleyin’ demedik. Bizzat STK başkanlarını en yetkili mercilere götürerek, ‘Ali Cengiz’ oyunları yapmadık. Tarafsız olması gereken İTO Başkanını, bu yarışta taraf yapmadık.

Bu seçimde maalesef STK’lar tarafsız kalamadı. Bizim bunları ne yapacak niyetimiz, ne de gücümüz vardı. Biz gerçekten her şeyimizi yatırdığımız bu sektöre güzel projelerimizle hizmet etmek istedik. Biz İTO’yu ticaretin ve kaliteli rekabetin odası yapmak istedik. Ama maalesef siyasetin odası olarak kaldı.  ‘Sağlık olsun, olanda hayır vardır’ diyoruz. Atalarımızın güzel bir sözüyle devam etmek istiyorum: ‘Mücadelende hiç kimsenin sana yol vermesine izin verme. Aksi takdirde orayı feth edersin ama hiç bir zaman bir fatih olamazsın.’

“Herkes biliyor zarların hileli olduğunu…”

Sözlerime Leonard Kohen’ın şiirinde ve daha sonra şarkısında söyledikleriyle son vermek istiyorum: ‘Everybody knows’ herkes biliyor zarların hileli olduğunu, herkes biliyor bu oyunun adil olmadığını, herkes biliyor geminin su aldığını, herkes biliyor… Bizler ve tüm STK’lar her ne kadar ölü taklidi yapsak da, herkes biliyor yarışın adil olmadığını.”