İSİS Türkiye Genel Müdür Yardımcısı ve Turizmdays.com yazarı Dr. Recai Yılmaz, kış aylarında kapalı alanlarda havalandırmanın azalmasının ciddi sağlık riskleri yarattığını vurguladı. Yılmaz, “Sıcak odalar yalnızca bizi değil, virüsleri de yaşatıyor. Gerçek konfor, nefes alabilmektir.” dedi.
Havalar soğudu, pencereler kapandı, kombiler yanmaya başladı. Dr. Recai Yılmaz, bu konforlu ortam aslında virüsler için de mükemmel bir yaşam alanı sunduğuna dikkat çekti. “Isınan oda, kuruyan hava, azalan nem derken virüs ‘Oh be, tam bana göre ortam!’ diyor.” ifadelerini kullanan Yılmaz, kışın yapılan en büyük hatanın temiz havayı içeri almamak olduğunu belirtti..
“Camı Kapatma, Hayatı Kapatma!”
Kış aylarında özellikle oteller, restoranlar ve toplantı salonlarında havalandırmanın azalması ciddi risk oluşturuyor. Dr. Yılmaz, aynı havanın saatlerce kapalı ortamlarda dolaşmasının virüslerin bulaşma riskini katladığını vurgulayarak, “Bilim diyor ki, açık havada bir virüsün yaşama şansı kapalı ortama göre 20 kat daha az. Ama biz hâlâ temiz havayı kendimizden esirgiyoruz” dedi.
Sağlıklı Ortamın Formülü: 20–25°C ve %40–60 Nem
Uzmanlara göre, kapalı ortamlarda nem oranı %40’ın altına düştüğünde, virüs taşıyan damlacıklar küçülüyor ve saatlerce havada asılı kalabiliyor.
Dr. Yılmaz, bu duruma karşı alınabilecek önlemler hakkında “20–25°C sıcaklık ve %40–60 nem oranı; ne lüks, ne fantezi… Sağlığın garantisi.” diye kon uştu.
“Sabun, Hava ve Temizlik: En Etkili ve Bedava Silahlar”
Yılmaz, hijyenin mevsimlik bir alışkanlık olmadığını vurgularken “Bir pencereyi beş dakika açmak, onlarca hasta günü önleyebilir.” diyerek, temiz hava ve düzenli havalandırma alışkanlığının önemine dikkat çekti.
“Virüs ne kışı tanır ne yazı… Sadece ihmali sever” diyen Yılmaz, tesislerde, ofislerde ve evlerde hava, su ve temizlik üçlüsünün ciddiye alınması gerektiğini ifade etti..
Gerçek Konfor, Nefes Alabilmektir
Dr. Recai Yılmaz, kışın çoğu insanın “üşütme korkusu” nedeniyle pencereleri kapatmasının aslında mikropları içeri hapsetmek anlamına geldiğini hatırlatarak, “Kışın battaniyeye sarılıp mikrop solumayı konfor sanıyoruz. Oysa gerçek konfor, nefes alabilmektir. Herkes bazen doktora ihtiyaç duyar ama hijyene her zaman”dedi.