İspanya, 2025 yılının ilk 9 ayında yabancı turistlerden toplam 115 milyar dolar turizm geliri elde ettiğini ve kişi başı gecelik harcamanın 210 dolar olduğunu açıkladı.
Türkiye’de ise yabancı turistlerin gecelik harcaması 103 dolar, toplam gelir ise 50 milyar dolar olarak duyuruldu. Yüzeyde bakıldığında fark oldukça büyük görünüyor. Ancak uzmanlara göre bu farkın önemli bir kısmı “hesaplama yöntemi” kaynaklı.
Türkiye, turizm gelirlerini hesaplarken ülke sınırları içinde yapılan harcamaları dikkate alıyor. Oysa İspanya, ülke dışındaki harcamaları da toplam gelir hesabına dahil ediyor. Örneğin, bir turistin uçak bileti veya ülkesinde satın aldığı tatil paketi bedeli, İspanya’nın toplam turizm gelirine ekleniyor.
Bu nedenle, İspanya’nın açıkladığı 210 dolarlık gecelik harcama, ülke içinde kalan parayı tam olarak yansıtmıyor. Gerçekte, İspanya’da turist başına gecelik net harcama 105-110 dolar seviyesinde. Bu da Türkiye’nin açıkladığı 103 dolar rakamına oldukça yakın.
Farkın nedeni: Paket turlar ve turist profili
Uzmanlara göre iki ülke arasındaki farkın asıl nedeni turist profili ve seyahat tipi. Türkiye’ye gelen turistlerin büyük bölümü paket turları tercih ederken, İspanya’ya gelenlerin önemli kısmı bireysel seyahat yapıyor. Bu da kişi başı harcama ortalamasını etkiliyor. Yani İspanya’nın yüksek gelir açıklaması, fiyat seviyesinden değil, hesap metodundan ve turist davranışlarından kaynaklanıyor.
Gerçek tablo: Fark 5–10 dolar civarında
Net verilere göre, iki ülke arasında turist başına gecelik harcama farkı gerçekte en fazla 5–10 dolar düzeyinde. Toplam gelir farkı da resmi açıklamalarda 65 milyar dolar görünse de, gerçekte 10–15 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor.
TGA ve KTB gerçek tabloyu analiz etmeli
Turizm sektörü temsilcileri, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın (KTB) bu konuda kapsamlı bir analiz yapması gerektiğini belirtiyor.
Zira, ülke dışı harcamalar hesaba katıldığında tablo çok farklı görünebiliyor.
Turizmdeki küresel rekabet her geçen yıl daha da sertleşiyor. Uzmanlar, 2020’de yaşanan büyük krizden alınan derslerin unutulmaması gerektiğini vurguluyor. Gerçek verilerle doğru analiz yapılmazsa, sektör yine hazırlıksız yakalanabilir.