YENİ NESİL LAHMACUN: SAKATATLI LAHMACUN

Birçok coğrafya veya bölgede yaşayanlar, yemeği karın doyurma işi olarak görmüşlerdir. Bulunduğumuz coğrafya ise öylesine bir yemek adabı geliştirmiştir ki, yemeyi sadece karın doyurma işi olmaktan çıkarmış, yemeyi bir yaşam biçimine dönüştürmüştür. Yemeklerinde daha çok kendine ait olanı kullanmış, kendi coğrafyasında olanı tercih etmiş, kendi kültüründe olanı yaşatmış ve geleneklerini korumuştur. Türlü türlü hikâyelerini, türkülerini yazmıştır.

Zaman zaman geleneksel yemeklerimizde değişiklik gidenler, denemeler yapanlar olmuştur. Ancak, bazı değişiklikler yapsanız da tarih boyunca oluşmuş yemek kültürüne ve damak tadına bağlı yapıyı bozamazsınız.

Ayrıca kabul de görmez.

Dikkat buyurunuz! Bizler kırmızı etten, kuzudan, danadan elde edilmiş kıymadan yapılan lahmacunu, lahmacun kabul ederiz. Afiyetle yeriz.

Bunun dışında yapılan farklı arayış ve üretim amaçlı geleneksel yemekler kısa bir hevesten öteye gitmez.

Turizmde atağa geçtiğimiz bugünlerde, yerel lezzetlerimizi, gastronomi turizmimizi dünyaya durmadan, yorulmadan anlattığımız bugünlerde, turistlerin sokak lezzetlerimizi çokça deneyimlediği, ballandıra ballandıra anlattığı bugünlerde; perakende işletmelerinde sunulan pide, lahmacun, börek vb. ürünlerde kanatlı eti ve sakatat bulunması halinde etiket bilgisi durumuna bakılarak uygunsuz ise bu maddeden işlem yapılacağı ve ayrıca yetmezmiş gibi bu ürün harçlarında histopatolojik muayene ve kanatlı eti aranmasına yönelik numune alımı kaldırıldığını beyan et.

Geleneksel yemeklerimizin satış yerlerinde orijinal yapısında ve sağlıklı olarak sunulmasını sağlamayı taahhüt edeceğimiz yerde “şöyle de olur, böyle de olabilir” de. Durma! “Bazı kriterlere de bakmayacağını” ilan et.

Olacak iş değil, anlaşılır tarafı yok.

Ne demek? Lahmacunda, pidede, börekte sakatat, kanatlı eti kullanılabilir özentisini oluşturmak?

Her türlü atış ve katış serbest...

Sade bir vatandaş olarak perakende işletmecisinin vicdanına bırakılmak…

Sahi hiç yeni nesil sakatatlı lahmacun yediniz mi?

Duydunuz mu?

Gördünüz mü?

Vur dedik mi öldürecek olan fırsatçıların elinde bu yazı nice olur?

Şimdiden atı alan Üsküdar’ı geçmiştir bile.

Gerçekten merak ediyorum. Nereden çıktı bu yazı?

Bir ihtiyaç mı hasıl oldu?

Sebebi ne olabilir?

Gıda güvenliğinin, tüketiciyi gıda kaynaklı hastalık risklerinden koruma amaçlı son derece önemli bir konu olduğu, küresel ölçekte insan sağlığını koruma bilincinin arttığı, güvenilir gıdaya ulaşmanın ve tüketmenin her insanın sahip olması gereken bir hak olduğu ortada iken neden bu karar alındı?

Manzara-i umumiye; el hijyeni, tuvalet kültürü sorunları yaşanırken, bilen, anlayan, ayrıntının farkında olmayan denetim elemanları ile yeter ve yetkin sayıda kontroller yapılamazken, kesimhanelerin durumu ve sayısı ortadayken, et ve et ürünlerindeki nakliye ve depolama sorunları yaşanıyorken geleneksel kültürün yapı taşı olan pek çok yöresel yemeği orijinal yapısını yok etmeden gelecek nesillere neden taşımayalım?

Ulusal yemek stratejimiz neden olmasın?

Düğünlerimizde, özel günlerimizde, cenazelerimizde yerini almış, kabul görmüş, asırlarca orijinal halini ve yapısını koruyan bu tatlara neden soru işaretleri ekleyelim? Neden?

UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne girmesi için uğraş verilen mücadelelere neden köstek olalım? Neden?

Bilemedim?

Efendiler! Her şey tebliğ değildir, her şey laboratuvar bakış açısı değildir.