Antalya Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı ve NBK Touristik Genel Müdürü Recep Yavuz, İsrail-İran savaşı ve Hürmüz Boğazı'nın kapanma ihtimalinin dünya turizmi üzerindeki etkilerine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Turizmdays.com’a özel değerlendirmelerde bulunan Yavuz, yaşanan gerilimin sadece siyasi değil, aynı zamanda ekonomik ve turistik sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.
“Hürmüz Boğazı Kapanırsa, Tatil Daha Pahalı Hale Gelecek”
Recep Yavuz açıklamasında, Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasının petrol fiyatlarını 100 doların üzerine çıkaracağı yönünde küresel beklentiler olduğunu belirtti. Uçuş maliyetlerinin büyük oranda artacağını ifade eden Yavuz, bu maliyetlerin doğrudan turiste yansıtılamayacağını ve tur operatörlerinin ciddi bir yük altına gireceğini söyledi.
Yavuz, “Bu durum, dolmayan seferlerin iptali ve bazı hatların devre dışı bırakılması gibi sonuçlar doğurabilir. Bu da yakın vadede tatilin hem maliyetini artıracak hem de erişilebilirliğini azaltacaktır” dedi.
Yakıt Stoku Yapanlar Ayakta Kalacak
Bazı hava yolu firmalarının yakıtlarını önceden sabitleyerek bu süreçten daha az zarar görebileceğini ifade eden Yavuz, ancak genel tabloya bakıldığında uçak, gemi ve karayolu taşımacılığı maliyetlerinin artacağı açıkça görüldüğünü belirterek, “Savaşın başladığı ilk 10 günde yakıt fiyatı 10 dolar arttı ve bu artış sürüyor. Turizm sektörü açısından bu gelişmeler sadece ekonomik değil, aynı zamanda operasyonel sıkıntılara da yol açacak” diye konuştu.
Ortadoğu’da Turizm Durma Noktasına Geliyor
Recep Yavuz, Ortadoğu ülkelerinin bu krizden en çok etkilenecek destinasyonlar arasında olduğunu belirtti. İsrail, Mısır, Kuveyt, Umman, BAE ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde turizm faaliyetlerinin neredeyse durma noktasına geldiğini ifade etti.
Yavuz, hava sahalarının kapanması, güvenlik endişeleri ve savaş riski; özellikle son yıllarda popülerleşen Doğu Akdeniz destinasyonlarını ciddi biçimde etkilediğini vurguladı.
Dünya Turizmini Zor Günler Bekliyor
Recep Yavuz, İsrail-İran savaşının sadece bölgesel bir çatışma olmanın ötesinde, küresel turizme de büyük bir darbe vurma potansiyeli taşıdığını, özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında yapılacak planlı tatillerin iptali veya ertelenmesinin söz konusu olabileceğini, turizmcilerin, jeopolitik gelişmeleri yakından takip etmeye devam ettiğini sözlerine ekledi.