Yılın en güzel havalarında gidebileceğiniz en güzel ilkbahar rotalarını mercek altına aldık!
Mistik Bir Yolculuğa Çıkmak İsteyenler İçin: Kapadokya

Yüzyıllardır pek çok topluluğa ev sahipliği yapmış olan Kapadokya, bölgeye oldukça mistik bir hava katan doğa harikası peri bacalarıyla sadece Türkiye’nin değil dünyanın da en masalsı destinasyonlarından biri. Pers dilinde “Güzel Atlar Ülkesi” anlamına gelen Kapadokya’da her mevsimin kendine özgü güzellikleri bulunsa da, ilkbaharın tadı bir başka güzel oluyor. Uçhisar, Göreme, Zelve, Avanos, Ürgüp ve Ihlara Vadisi gibi pek çok popüler bölgeye sahip olan Kapadokya, dünyanın dört bir tarafından gelen turistlerin de favori destinasyonlarından biri. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Karanlık Kilise ve Göreme Açık Hava Müzesi gibi pek tarih ve doğa harikası noktaya sahip olan bölgede yapabileceğiniz çok sayıda aktivite var. İlk akla gelen ise, elbette, balona binmek ve dünyanın en nefes kesici manzaralarından birine şahit olmak. Bunun yanı sıra, etrafı keşfetmek için trekking gezileri yapabilir ya da ATV turuna çıkabilirsiniz. Bir diğer keyifli alternatif ise meşhur Avanos’ta çömlek atölyesine katılmak olacaktır. Böylece hem eğlenceli saatler geçirip hem de evinize size özel bir hatıra ile dönebilirsiniz. Son olarak; testi kebabı, çömlek fasulyesi, yaprak sarma ve ayva dolması yemeden dönmemenizi öneririz!
İlkbaharda Yazı Yaşamak İsteyenler İçin: Kaş

Yazın keyfine bir an önce varmak isteyenlerin istikameti belli: Kaş! Yaz boyunca güney sahil şeridimizin en gözde tatil destinasyonlarından biri olan Kaş’ın keyfi ilkbaharda ise bir başka oluyor. Boğucu sıcaklar bölgeye henüz gelmemiş olsa da su sıcaklığı denize girmeye izin veriyor ve kalabalığın da henüz güneye akın etmemiş olması ile birlikte huzurlu bir tatil imkanı sunuyor. Denize girmek için ise artık bir klasik haline gelmiş olan Kaputaş Plajı’nı, Hidayet Koyu’nu ya da Limanağzı’ndaki plajlardan birini tercih edebilirsiniz. Mutlaka yapmanız gereken bir diğer aktivite ise tekne turu. İster tur şirketlerinin tekneleri ile isterseniz de kendinize özel olarak kiralayarak çıkabileceğiniz tekne turunda, Kekova Batık Kenti’ne uğramanızı öneririz. Her şey bir yana Kaş’ta yapabileceğiniz en güzel şey, orada bulunduğunuz her gün şahane gün batımını izlemek olacaktır. Kaş’ta çok sayıda otel bulunsa da kamp yapabileceğiniz pek çok alanın var olduğunu da hatırlatalım.
Doğanın Tadını Çıkarmak İsteyenler İçin: Kaz Dağları

Yüzyıllardır pek çok efsaneye konu olmuş büyüleyici bir yer olan Kaz Dağları, Edremit Körfezi’nin kuzeyinde yer alıyor. İstanbul’dan yaklaşık 4 saatte gidebileceğiniz bu doğa harikası destinasyon; tertemiz havası ve yemyeşil bitki örtüsü ile doğa tutkunlarını bekliyor! Adımınızı attığınız an yenilenmeye başladığınızı hissedeceğiniz bu özel bölge, Türkiye’nin en zengin oksijen kaynağı olarak da biliniyor. 20 bin 935 hektarlık bir alana yayılmış olan Kaz Dağları’nın en güzel noktalarından biri oldukça hüzünlü bir aşk hikayesine sahip olan Hasan Boğuldu Şelalesi. 1993 yılında koruma altına alınan Kaz Dağları Milli Parkı da mutlaka listenizin başlarına eklemeniz gereken yerlerden. Bölgenin en güzel köylerinden Adatepe’nin girişinde yer alan Antik dönemden kalma Zeus Altarı da şahane manzarası ve ilginç öyküsü ile dikkat çekiyor. Eğer daha fazla macera arıyorsanız olağanüstü manzaralara karşı trekking yapabilir ve dağ safarisine katılabilirsiniz. Sakin bir tatilin peşinde olanlar ise zeytin hasadı tarihlerinde gurme bir kaçamak şansı bulabilir.
Kültürel Bir Gezi Planlayanlar İçin: Göbeklitepe

İnsanlık tarihindeki pek çok gizemi çözerken yepyeni soruları da beraberinde getiren Göbeklitepe’nin büyülü hikayesinin peşinde bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? Şanlıurfa’nın 20 km kuzeydoğusunda yer alan Göbeklitepe’nin keşfedilmesinin hikayesi, 1986 yılında bir çiftçinin tarlada bulduğu bir heykel ile başlıyor. O tarihten yıllar sonra bölgeye gelen Alman Arkeoloji Enstitüsü görevlisi Klaus Schmidt ve ekibinin çalışmaları sonucu gün yüzüne çıkan Göbeklitepe; İngiltere’deki ünlü Stonehenge’den 6 bin 600 yıl, Mısır Piramitleri’nden ise 7 bin 100 yıl daha eski olup dünyanın ilk tapınağı ünvanını elinde bulunduruyor. Çok sayıda efsaneye ve mite de konu olan Göbeklitepe, 2018 yılından beri UNESCO Kültür Mirası Listesi’nde yer alıyor. Şehir merkezinden özel aracınız ile 20 dk’da ulaşabileceğiniz Göbeklitepe’yi ziyaret ettikten sonra dilerseniz; Halfeti, Şanlıurfa Müzesi, Balıklı Göl ve Harran Ovası gibi şehrin diğer önemli noktalarına da uğrayabilirsiniz. Bu arada unutmayın; Şanlıurfa’ya kadar gitmişken Urfa kebap, ciğer kebabı, çiğ köfte ve daha sayısız yöresel lezzetin tadına bakmadan dönmek olmaz!
Yeşilin Her Tonuna Aşık Olanlara: Doğu Karadeniz

Zorlu ulaşım şartları gereği tatil destinasyonu olarak geri planlara atılsa da Karadeniz giden herkesin kalbini kazanmayı başaran bir yer. Özellikle Doğu Karadeniz’in doğası Mart ayından itibaren canlanmaya başlıyor ve rengarenk güzelliğinin tadı en çok Nisan – Mayıs aylarında çıkıyor. Öyle ki Karadeniz’e adım attığınız anda iklimin nasıl bu kadar farklı yeşili bir araya getirebildiğine şaşırıyorsunuz.
Doğu Karadeniz’de görebileceğiniz birçok farklı yer var. Ama mutlaka görmeniz gerekenler arasında ilk sırayı yaylalar alıyor. Kümbet’ten Ayder’e çok sayıda yayla güzelliği ile gelen herkesi büyülüyor ve yerel halk tarafından da yazlık ev olarak kullanılıyor. Artvin’deki Karagöl’ün adeta film setindeymiş gibi güzelliğini; Maçka’da yüksek yamaçlarda bulunan detaylarıyla şaşırtan Sümela Manastırı’nı, tüm Trabzon’u tepeden izleyebileceğiniz Boztepe’yi, dünyada çok az benzeri olan Uzungöl’ü; büyüleyici manzarasıyla Zilkale’yi ve daha birçok güzelliği görmek için bahar tatiliniz için Doğu Karadeniz’e rezervasyon yaptırabilirsiniz.
Damağında Unutulmaz İz Bırakmak İsteyenlere: Gaziantep

Gaziantep tam anlamıyla gastronomi turizminin diğer adı. Şehirde yiyeceğiniz enfes kebaplar, yemekler, baklavalar kesinlikle hayatınızdaki en unutulmaz lezzetler olarak hafızanızda kalacak.
İklimi nedeniyle en güzel zamanları bahar ayları olan Gaziantep’te güne katmer yiyerek başlamak yazılı olmayan bir kural. Özellikle şehrin en tanınanı merkezde bulunan Katmerci Zekeriya Usta. Günün devamında birçok noktada yemek yemeye hazırsanız Kebapçı Halil Usta’da Küşleme, İmam Çağdaş’ta Ali Nazik, Ali Usta’da ciğer, Aşina’da içli köfte, Üçler’de lahmacun, Koçak’ta baklava yemeyi gezi listenize ekleyin.
Her ne kadar Gaziantep denildiğinde akıllara yemek gelse de şehirde görülecek yerler de çok. Meşhur Çingene Kızı mozaiğinin de olduğu Zeugma Mozaik Müzesi ünü dünyaya yayılabilecek güzellikte, saatlerinizi geçirebileceğiniz bir yer. Gaziantep Müzesi, Bayazhan Kent Müzesi, Mutfak Müzesi, Atatürk Anı Müzesi, Oyun ve Oyuncak Müzesi şehirdeki gezebileceğiniz diğer müzelerden.
Zincirli Bedesten, Bakırcılar Çarşısı ve Gümrük Hanı’nda şehrin tarihi dokusunu hissedeceksiniz. Gaziantep’ten ayrılmadan önce de tatmanız gereken iki farklı kahve var. Birincisi Gümrük Hanı’nda bulununan Türk kahvesini kendine has teknikle iki renkli olarak hazırlayan Kahveci Seddar Bey. İkincisi ise Bakırcılar Çarşısı’na çok yakın olan Tahmis Kahvesi. Buranın özelliği ise oryantal tarzda, yüksek tavanlı çok güzel bir mekan olması ve kendine has menengiç kahvesi yapması. Kahvenin yanında ikram edilen menengiç, kendir tohumu ve avare leblebi de alışılagelmişin dışında lezzet sunuyor.
Baharın Tadını Çıkarmak İçin: İzmir

İzmir denildiğinde ilk olarak akla yaz ayları gelse de unutulmaması gereken bir nokta var ki İzmir’in en güzel zamanları kesinlikle bahar ayları. Hem erken ısınmaya başlayan iklimi hem de sıcak havalara eşlik eden hafif rüzgarıyla İzmir’i bahar aylarında daha çok seveceksiniz.
Konu İzmir’de tatil yapmak olunca gidilebilecek çok farklı noktalar var. Eğer Antik kentleri seviyorsanız Bergama ve Efes’i mutlaka görülecekler listenize kaydetmeyi unutmayın. Mükemmel denize karşı keyif yaparak oturmak için Çeşme, Foça ve Urla gidebileceğiniz ilk yerlerden. Yavaş şehir unvanını alan Seferihisar’da kaleiçini keşfedebilir ve hafta sonları kurulan etnik pazarın tadını çıkarabilirsiniz. İzmir’in son dönemlerdeki gözdesi ise Urla ve çevresindeki şarap bağları. Hem lezzetli şarapların üretildiği üzüm bağlarını görebilir hem de bağlardaki restoranların enfes yemeklerini deneyebilirsiniz.
İzmir denildiğinde akla ilk olarak deniz gelse de şehir merkezi de tatil rotanızda yer alabilir. Alsancak’ta Şehitler Caddesi’nde yürüyebilir; Kordon’da uzun uzun oturabilir ve Bostanlı’da güneşin nasıl güzel battığını izleyebilirsiniz.
Konu İzmir olunca boyozdan, kumrudan ve yeni favori kurabiyemiz İzmir bombasından tatmadan geri dönmemeniz gerektiğini bilmelisiniz.
Farklı Kültürleri Bir Arada Görmek İçin: Mardin

Birbirinden farklı din, dil ve ırkın bir araya geldiğinde nasıl güzel olabildiğinin kanıtı bir şehir olsa bu kesinlikle Mardin olurdu. Farklı bir coğrafyada, yüzyıllar boyunca iz bırakan medeniyetlere ev sahipliği yapmış topraklarda attığınız her adımda büyüleneceksiniz.
Mardin’de görülecek birçok yer var ve gezinizi planlarken Eski Mardin ve araba mesafesindeki diğer bölgeler olarak ayırabilirsiniz. Eski Mardin’in dar sokaklarında hiç haritaya bakmadan yürümelisiniz. Kasımiye Medresesi, Ulu Camii, Birinci Cadde, Zinciriye Medresesi, Revaklı Çarşı, PTT Binası, Mor Behnam Kilisesi Mardin’in hayran bırakan yapılarından.
Mardin’e gelip de Midyat’a gitmemek olmaz. Şehrin biraz dılında kalan ilçede Mor Gabriel Manastırı’nı, Midyat Konuk Evi’ni mutlaka görmelisiniz. Şehrin en meşhur detaylarından biri olan Mardin nazar boncuğu, bıttım sabunu, telkari sanatıyla tasarlanmış aksesuar ve mavi renkteki Mardin badem şekeri de şehirden alabileceklerinizden.
Koylarında Dolaşmanın Tam Zamanı: Göcek

Marmaris ve Fethiye arasında kalan Göcek mükemmel koyları olan bir yer. Denizi efsane güzellikte olsa da plajı yok denecek kadar az. Göcek’in denizinin tadını koylarına ve çevresindeki adalara tekneyle giderek çıkarabiliyorsunuz.
Göcek tüm yaz boyunca sayısız misafir ağırlasa da Nisan ayından itibaren -sıcak deniz aramayanlar için- deniz mevsimi açılabiliyor. Bu yüzden 23 Nisan ve 19 Mayıs tatilinde deniz tatili yapmak isterseniz Göcek’i mutlaka değerlendirmeye almalısınız. Göcek’in meşhur 12 Adalar turu olarak bilinen tekne turlarında en berrak sularda yüzebilirsiniz. Hem günü birlik hem de haftalık olarak planlanabilen turlar daha siz özel olsun isterseniz önceden planınızı yapıp kalacağınız tekneyi rezerve ettikten sonra Göcek için plan yapmalısınız. Dünyanın her yerinden misafirler geldiği için tekne sayısı çok olsa da son dakikada bulamamak mümkün. (OGGUSTO)