J'adore Deluxe Hotel & Spa otel yöneticisi ve Turizmdays.com yazarı Erdi Özen, otelcilikte hızla değişen dijital dönüşüm sürecini değerlendirerek “Sistemler Çağı”na dikkat çekerek, ‘’Teknoloji otel yönetiminde büyük kolaylık sağladı ancak insan dokunuşunun ve duygusal bağın önemini korudu’’ dedi.
Erdi Özen, yakın geçmişe kadar otelcilikte zanaatkârlığın, ustalığın ve sahiplenme duygusunun ön planda olduğunu hatırlatarak, “Artık tesisler dijital sistemler, CRM programları, otomasyonlar ve çevrim içi eğitimlerle yönetiliyor. Her şey planlı, ölçülebilir ve verimli… ama acaba hâlâ anlamlı mı?” ifadelerini kullandı.
Özen, teknolojinin otelcilik süreçlerini modernleştirse de, “insan” faktörünün eksikliği misafir deneyiminin ruhunu zayıflatabildiğini belirtti.
Sistemi İnsan Yönetmeli
Özen, yöneticilerin çoğu zaman “sistemi doğru çalıştırmakla” meşgul olduğuna dikkat çekerek, “Sistemler insanların yerini almak için değil, yükünü hafifletmek için vardır. Yönetici, ekibini rakamlarla değil ilhamla yönetebildiği ölçüde fark yaratır. Çünkü iyi bir sistem misafiri memnun eder; iyi bir insan ise misafiri unutturmaz” diye konuştu.
Yeni Trend: Çalışan Memnuniyeti Odakta
Erdi Özen, artık turizm sektöründe “çalışan odaklı yatırımların” öne çıktığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Eskiden haberlerde ‘otel gibi lojmanlar’, ‘personeline psikolog desteği veren tesisler’ gibi başlıklar görmezdik. Şimdi her 10 haberden biri çalışanlarla ilgili. Çünkü yatırımcılar artık biliyor ki, misafirine iyi hizmet eden çalışan, en büyük kazançtır. Bu nedenle geleceğin turizmi, yalnızca teknolojik donanım değil; teknoloji ile insan faktörünün birleştiği ‘Sistem + İnsan Çağı’ olacak.
“Turizmin özü değişmedi: İnsana iyi hissettirmek”
Turizmin özündeki temel sorun hâlâ aynı. ‘İnsana nasıl iyi hissettirilir?’ Ona göre otel işletim sistemleri, doğru kullanıldığında büyük kolaylık sağlasa da, asıl farkı yaratan unsur yöneten insanların vizyonu ve duygusu. Bir sistem mükemmel olabilir; ama iyi hissettiren bir deneyim hâlâ sadece insanın elindedir.”